Erciyes Üniversitesi Türkçe öğretmenliği
Küçükken babam traş olunca
Keserdi hep yüzünü
Kanatırdı
Sonra sigara içer, külünü yarasına basardı
Ben büyüdüm
Babam yaralarına tuz basmaya başladı
Kıpırdayan kitap sayfalarına anlattım kendimi
Her çevirdiğim sayfaya başka baktım
Başka okudum aynı kelimeleri
Farklı tonlarla, farklı hislerle
Ve bazen hissizce
Yokluğumu doldurdum mürekkep lekeleriyle
Kafam karışıktır benim.
Bir kuşun uçuşu, duran bir çiçek, kırık masa
Karıştırır kafamı arsızca.
Düşünürüm her şeyi olur olmaz
Düşününce bir yol bulsam
Bir yere varsam, amenna
Kuşlar kadar özgürüm
Ve kuşlar gibi bir sapana bağlı özgürlüğüm
Kuşlar gibi uçuyorum
Ve düşmem bi keşişlemeye bağlı
Kuşlar gibi atıyor yüreğim
Ve ölmem bir damla gözyaşına bağlı
Vazgeçtiğim bunca şeyin ardından
Kaybettiklerimin karanlığından bakarken
Ruhumu aydınlatan tek pencereden
İçeriye sızan ışığın aydınlatmaya yetmediği geleceğimi
Düşünürken uzun uzadıya
Kararan bakışlarımla ve bir tutam nefretle kalırken ben
Dur diyorlar
Durmak o kadar kolay mı?
Sen dursan gönül durmaz
Gönül dursa, sen olmazsın
Ben bu yaşıma kadar
Anlamadım ruh ile gönülün farkını
Mutlulukla aramdaki perde
Heyecanla bekliyor avuç içlerini
Duydum ki üzüyorlarmış seni Peren
Umursama, konuşsalarda hiçliklerini
Sokaklar bilmez adımı benim
güneşim soluk bu günlerde
silmedim kinimi nicedir gökyüzümden
mat, bulutlu başımda
silik bir hatıra hayalin
dünyanın kasveti dağıldı gönlüme
Titredikçe yüreğim
Titriyordu ellerim
Temiz ve titrek bir kalbin
Son titreyişleri bunlar
Batan bu kara geminin
Son gamları bunlar
Tanıdıksın bana
Gözlerinin huzuru
Ve gönlünün huzursuzluğu tanıdık
Bakışların
Bakmayışların tanıdık
Gözlerini kaçırırken titreyen kirpiklerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!