SÜLEYMANİYE
Bu neyin ihtişamı bu neyin sevdasıdır
Bu kaçıncı zirvesidir sanatın
Bu ne benzersiz bu ne emsalsiz bir mabettir
Yedi düvel onu anar onu konuşur
Bu ne akıl almaz göz inanmaz bir şaheserdir
Tüm heybetiyle meydan okur dünyaya
Sultan Süleyman’ın o muhteşem arzusu
Çalıştırdı gece gündüz bir sanatçı ordusu
Sabrın inceliğiyle yontuldu bütün taşlar
Feleğin çemberinden geçti bütün ustalar
Hangi eller mavnalarla çekti bu sütunları
Hangi eller ince ince ördü bu mermerleri
Kim bilir kaç ustanın elleri nasırlaştı
Kaç işçinin kanı teri bu taşlara bulaştı
Son kilit taşının oturduğu o günde
Dört fil ayağıyla şaha kalkmış o kubbe
Uzanıp dört bir yandan yontarak karanlığı
Fışkırırcasına Semaya yükselir minareler
İnanan gönüllerin azmi zaferidir bu
Koca Mimar Sinan’ın ruhu nefesidir bu
Sultan Süleyman’ın gücü şanı şerefidir bu
Allah'ın bir keremi lütfu ihsanıdır bu
Kaç padişah güç aldı onun ihtişamından
Kaç gönül ihya oldu onun bir rüzgarından
Beş asrın saklı durur hala parmak izleri
Hangi kalp duymaz hala yükselen ilahi sesi
Huzur ve sükun ile girince taç kapıdan
İslamın o nuruyla alevlenir gönüller
Büyüleyici bir ahenkle mavileşir o mihrap
Süzülür gün ışığı çiçekli elvan camdan
Uhrevi bir pırıltı yayılır dört bir yana
Huşu ile kılınır her hafta burda cuma
Bir güvercin gözüyle bakmak var bir de ona
Uçmak var bir de ona Galata kulesinden
Mükemmelliğin yıldızlı gölgesidir o
Her akşam vakti süzülüp denizde gezen
O güzelim İstanbul’a bakınca bir tepeden
Koskocaman Devasa cüssesiyle
Muhteşemim der Süleymaniye
Rıdvan OKYAR
Kayıt Tarihi : 29.7.2020 01:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!