Saçların! ..
Süzülür akarım ırmağında
Kıvrım kıvrım.
Korkma!
Denize varmayacağımı bilirim.
Bir bahar günü
Adı konmamış bir çocuk doğurduk.
Atalarımızı çağırdık
Bir ad versinler, diye.
Tarihi yerle bir ettiler
Konacak adı bilemediler.
Kahpeliği sevgiden bildik bir hazan sabahında!
Solan yaprakta sattık ruhumuzu şeytana;
yere düşen onur gibi
ayaklar altına alınırken başaklar baharda.
Seven insandan bildik aldatmayı,
Yeşilçamın yeşilliğinde yaşamak
ve yürümek yedi karanfil eşliğinde...
Düşlemek seni,
denizin dalgalarını sahile vurup çekişine
inat bir şekilde
Gecede yazıp gündüzde sildim seni.
Sorma!
Sabahları uykuda yakalıyordum!
Hep geç kaldığımdan derslere;
Kala kaldım işte,
Hayat sınavından büte!
Yorgun ve sahipsiz gecelerde
Misafirim olurdun hep.
Önce ışıkları söndürüp
Evcilik oyunları denerdik.
Alacada gelen baykuş sesiyle sıçrardın,
Korkularının dinmez umutsuzluğundan.
Zamansız ölümleri yaşıyorum
gidip gelen habersiz!
Çocuklar sek sek oynuyor sokağımızda;
Bir, iki, üç...
Yüzünün tebessümünü yansıtıyor filizlenmiş çoraklar.
Ne Bahar unutmuştu Rüzgar'ı
Ne Rüzgar esişinde yalnızlığı
Uçuşan sözcükler vardı gökte
Kime değil sana dair bir gönülde
Gülşende açanlar yalnız kalırken
Sesler cıvıl cıvıl kulaklarda
Çocuklar uçurur cennete her daim
Yer sarsılır kahkahadan
Gün güler yine mavi mavi
Nazlım yine gülüşte
Bana, kalk hadi, deme be ustam!
Bak, uykusuz kaldı bu gönül geceden
Bırak da düşsün bir defa başım yere
Vermişler sevdiğimi resmiyetim yok, diye!
Bana, kalk hadi, deme be ustam!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!