Eskişehir İli’nin Günyüzü İlçesine bağlı Gümüşkonak Beldesi’nde 1958 yılında dünyaya gelen Süleyman ŞEN Küçük yaşta babasını kaybetti. Eskişehir İli, Mahmudiye İlçesi’nde bulunan Yetiştirme Yurdu’na yerleşmek zorunda kaldı.
İlkokulu Yetiştirme Yurdu bünyesinde tamamladı. İlkokul sonrası girdiği Yunus Emre İlköğretmen Okulu ile Devlet Demiryolları Çıraklık Okulu’nun snavlarını kazandı. Eskişehir Devlet Demiryolları Çıraklık Okulu’na kaydını yaptırdı. O zamanın şartlarında geçerli bir meslek edindiren bu müstesna okulu bitiren Süleyman ŞEN işçi olarak Devlet Demiryolları bünyesine katıldı. TÜLOMSAŞ (Türkiye Lokomotif Motor Sanayi A.Ş.) ta hizmetini başarıyla tamamlayıp kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.
Süleyman ŞEN de pek çok şair gibi öğrencilik yıllarında tanıştı şiirle. Sürdürdüğü yaşamın duygu yoğunluğunun çok fazla olması, çocuk yaşta gurbete çıkması, onun her alanda duygusal bir insan olarak yetişmesine neden oldu. Bastırmak zorunda kaldığı duygular sırası geldikçe kıtalar halinde şiirler olarak döküldü kağıtlara.
Gurbet, acı, özlem, hasret gibi duygular şiirleşti zaman içinde. Yazdıkça rahatladı, rahatladıkça yazdı. Eskişehir Şairler Derneği’ne üye oldu. Hem şiirlerini paylaştı, hem de derneğin düzenlemiş olduğu etkinliklere katıldı.
Derneğin ilk üyelerinden olan Süleyman ŞEN’in şiirlerinin bir kısmı çeşitli gazete, mesleki ve edebiyet dergilerinde, antolojilerde yayınlandı.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü lisans öğrencisi Gülin KENDİRLİ tarafından hakkında bitirme tezi hazırlandı.
ADRES: Çamlıca Mah.Mede Sokak No:98 - ESKİŞEHİR
Tel : 0 537455 14 02 e-mail:
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!