Bakma öyle gözlerimin içine içine
Daralır ruhum sığmaz çeperine
Ne mümkün senden gayri yola düşmesi
Gelmedi henüz gönül tezkeresi
Kim bilir bu kaçıncı devir
Bin keresi yüz keresi
Yorgunum gardaşım ahvalimden
Ve de dünyalık suretlerden
Kimi ocak yakar bu dünyada
Kor gibi düşer orta yere
Kimi can yakar bu dünyada
Hayat canlı cansız herkese aynı gibi
Bir saksı kırılır da
Kurutur güneş toprağını
Sonra atılır bir köşeye
Tıpkı insan gibi...
Yıllar geçmiş üzerimden
Gönül yorgun kalem paslı
Lacivert güller damlamıyor kağıtlara
Kum taneleri sayarken göğe doğru
Bazen sicim gibi bazen coşarca
Ala kuzular yağız dorulara doğru
Eksilmesin hiç dilden umudun
Damlamasın yad ellere yaşın
Mor sümbüller açsın
Saklı bahçenin en gizinde
Hem de en olmayacak güzünde
Pencereler boydan olsun
Ne panjur olsun ne de pembe
Sızmasın perde arasından
Gün dolsun içime
Yeri hasır günü asır olsun
Sen hiç hayal kurdun mu
Doldu mu gözlerin hiç
Hissettin mi yüreğinde umudu
Kaldırdın da kafanı göğe
Sade bulut mu gördü gözün
🌊
Sahi,
Ne güzel hasbihâl ederdik azizim
Çayın şekerinden dem vurur
Muhabbeti katık ederdik yerine
Lambada titreyen alevle ısınır
Ne tuhaf, birşeyi yüreğinde öldürmek
Aslı hala varken, biryerlerde
Belki uzak belki yakın yerlerde
Sokak lambaları yanınca uyuyan
Gecenin ikisinde sebepsiz uyanan yerlerde
Aslı hala varken, biryerlerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!