Açe nere Dolmabahçe nere Sultanım
Hani yamacı yorgunluğu yüreğinin
Al beni de götür Sultanım
Gömüldüğün yere
Mombassa olmasa Bursa kör olurdu
Bu şehrin sarmaşığı sırılsıklam surları mıdır?
Değişen Ramazan mıdır otel odalarında?
Saat beş oldu;
Kalk da gör!
Geleceğin kusurları mıdır güneşi örten?
Çanakkale şehidi Bağdatlı Hamit
Yine Bağdat’ta yine mücahit
Füzeye benziyor diye minareleri
Biricik oğlu ve iki torunu
Avlusunda bombalandı İmam- Azam Camii’nin
Kerkük’e kaçarken torunları ve gelini
Yıl bindöryüzyirmidört
Yer insan kalbi
1424 kere 1424 senelik hasret
Nabzının devrini çağlar dinliyor,
Arz çığlık olmuş inliyor;
Nerelerdesin?
Dışarıda çılgınca eyerli kuş ordusu
İçten içe ruhum kanatlanmaya hazır
En ön safta ölümsüzlük sırrına nazır
Aşılansak çalsa da İsrafil hücum borusu
Ey benim düşlerimin tebşir çiçeği
Aşkın hakikat, aşkın hakikatinde gizli
Bilmez bunu cinnet cemiyeti
Ölüm bir form değiştirme
Dünya fâni değil hâlden hâle geçişli
Son, sonsuzluktur
Dert; düşünmenin doğası
Das Kapital’den sonra Aşkapital
Hâtıraların hatırı çadır fiyatına
Oysa insan bir sûret
Varlığın yansıması
Ve evren derinlikler sarmalı
Bir hakikat helezonyası
Anlam-ı âlem : Hitâb-ı Âdem
Yolunu şaşırmamış bir atom
Ve affetmek bir devrim insanın kendi zihninde
Öze eleştiri ne kadar muhkemse tövbe o kadar zinde
Ruh sporları turnuvası
Ancak ‘kaybedenler kazanacak’
Anlamak
Ve anlamlandırmaktır hayat
Yahut aramak en azıyla
Bu bediiyyat, bu san’at, bu kısa seyahat
Dostlukların hatırıyla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!