sana bugün aşk şiiri yazmayacağım
kalemimin izdüşümlerinden
dizelerin ihtişamından da bahsetmeyeceğim
yüreğimin alabildiğinden daha fazlasını
bir mum ışığının aydınlığında
loş bir akşamda
Haydi şairim
Güzel bir akşam
Patlat bir şiir
En romantiğinden olsun
Sevgilin yanında
Güleç yüzü karşında
Ağlama gözbebeğim ağlama
Yar el sallıyor bakmadan ardına
Attın gönlüme demir çapariyi
Gözyaşım sel oldu kalbine akıyor.
Ağlama gözbebeğim ağlama
Pusuya yattı gözlerim
Tetikteyim
Parmak uçlarım
Hazır olda
Yakarım “Sultanım”
Işığını karartan
Körpe fidanlardı, henüz tazeydiler,
Yandı yürekler, kanadı ciğerler,
Hayatlarına daha doyamadılar,
Gitti otuz üç can, ağlar filizler.
Feryat eder ah analar, babalar,
Bir tiyatro oyunuydu sanki hayatın başlangıcı
Roller belliydi ama suflörleri yoktu
Dünyaya yelken açtım kaderimin sırat yolunda
Kimi zaman düştüm, kimi zaman üzüldüm, ağladım
Sevinçlerde gördüm kendi hesabıma
Unutulmaz güzel anlarda vardı
Gel güzelim geç karşıma
Dizelim pulları sırayla
At zarı başlatalım oyunu
Sonra çıksın Karaman’ın koyunu
Se yek at al kapını
Yoksa kırarım pulunu
kırk yıllık bir ömür
inişler çıkışlar
istemli istemsiz
bazen hüzün vurdu
bazen iç çekişlerim
yön veremedim hayatıma
Gel bi tanem kollarıma
Koklayayım saçlarını
Nefesimde hissedeyim rüzgârını
Doya doya sarayım seni
Koş bi tanem yüreğime
acıyı içtim
kana kana
hasret biçtim
senden yana
ayazlarda titredim
kar gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!