Bir ömür beklerdim seni sonun olsaydı senin
Geçerdim uğruna serden bekle dese dillerin
Anladım uzaklarmış gönlümde sürgün yerin
Bakamaz eskisi gibi ıslak gözlerin
Bir zaman bakışındı ışık geceme
yoktu hiç bir anlamı bir ala gülün
olmasaydı bir tek sözü bülbülün
şimdi bülbül uzaklarda yaralı üzgün
gül soldu dalında bak haziiiiiin hazin
Fırtınalardan arta kalan
----sahil gibi yüreğim
Kaç hırçın dalga dönerek vurdu
Kaç defa ezip geçtiler kumlarımı
Oysa bilemedi deniz
----sevdamın dalgakıran olduğunu
Yine bir akşam daha başlıyor yalnız
Ve batan güneş sensiz gecelerime
Nereden nereye gelinmiş görüyormusun.Hayat ne süprizler çıkarıyor insanın
karşısına.Seni tanımak gibi.Ve beklenmedik zamansız ayrılıklar gibi.Bütün ayrılıklar zamansızdır kabul ölüm gibi.Ama yaşanılması gerekenlerin yaşanamaması koyuyor insana.
Br aiyrılık için ne yazılabilirki.Verdiği acıyı tarif edebilecek söz bulunmaz
insanın kelime dağarcığında.Belki sonsuzlukla eşanlamlıdır,hepsi ayrılığa dair
hüzünlü cümlelerin.Herşey ya soğuk bir ses tonunda,ya hüzünlü bir el sallayışta,ya da buğulu bir bakışla son bulmuştur.Ve anılar mezarlığındaki yerini alır,düş kırıklıklarının asıl sahibi.Sonra...........Sonrası belki sonsuz bir bekleyiştir,belki sağır bir sessizlik,belki isyankar bir çığlıktır sessiz ama çığ kadar.Yarını bilmeden,yarınsız yaşayarak ve belki yarından kaçarak.
Bir zaman zemheri ayazına tutulan yürek yavaş yavaş toplar kendini.Sevgi değildir elbet biten ama yürek alışır özlemle yaşamaya.Çünki gerçek sevgide sınır yoktur.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!