Şenlendirirdi o bizim sokağı
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Tatlı nağmeler, pikabı, plağı
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Görünce burkuldu kalbimin içi,
Kendine göre vardı tahtı, taçı.
Geride kalmış sadece kerpiçi,
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Burnumun direği kırıldı, geçtim,
Arkadaş olarak ben O’nu seçtim,
Öğlen çaylarını birlikte içtim,
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Mahalle O’nunla pek eğlenirdi,
Latifesi sohbeti yeğlenirdi,
Kahvaltıda ekmeği yağlanırdı,
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Üç kuşak o evde neşeyle coştu,
Mutluluğa da hep birlikte koştu.
Alimler bu hikmeti, sırra şaştı,
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Muhteşem görkemi yıkılıp gitmiş,
Yerinde yabani otları bitmiş,
Temeli Erikçi Dedesi atmış,
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Önünden geçerken içim burkuldu,
Ariflere ne hikmetler soruldu,
Konanlar göçtü,menzile varıldı,
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Bu şaşaa yetmiş beşli yıllardı,
Bu esen rüzgarlar kavak yellerdi,
Köprünün altından akan sellerdi,
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Gençlik bahçesinde bir gonca gülmüş,
Meğer o günleri birer tas balmış,
Köşesinde iki direği kalmış,
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Koyun kuzu sesi akşamda çınlar,
Nerde Cica Nine? Nicesi canlar,
Bu hüznü en iyi Çilekeş anlar,
Şimdi virane Süleyman’ın Evi.
Kayıt Tarihi : 22.7.2012 19:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!