Süleyman Hilmi Tunahan trende ders verer ...

Süleyman Efendi Hazretleri müslümanları cehennemden kurtarabilmek için,
Ümmeti Muhammed’den “Bir kütük kurtarsak kârdır”diyerek hizmete başladı.
Talebe yetiştirerek dünyada iman ile Ehl-i Küfrün karşısında durabilmek için,
İlk iş olarak Ehli Sünnet çizgisinin dışındaki batıl bidat ve düşünceleri dışladı.

İlk iş olarak 1930 yıllarında, Çatalca’nın Kabakça köyünde bir çiftlik kiraladı,
O gün bulabildiği bir kaç talebeye işçi gibi göstererek dînî dersler veriyordu.
Bir taraftan talebeleri okuturken bir yandan da tasavufla aşk kapısını araladı,
Allah’ın dinini kitabını öğretip trenle İstanbul'a gidip yevmiyesiyle işçi arıyordu.

Bu ilimler ortadan kalkmasın diyerek talebe topluyor,İstanbul'da bulduğu işçileri,
Maaş ve yevmiyelerini vererek mücâdelede malıyla, canıyla çalışıp okutuyordu.
Din adamı yetiştirmek lâzımdı küçük büyük demeden uğraşıp öğretti dini bilgileri,
Orayı dergaha dönüştürüp Yüce Allâh’ın kitabını gönüllere nakşedip dokutuyordu.

Yapı ustasından, demirciden, kalaycıdan, terziden hiç müftü olur mu demeyin?
İşte Süleyman Hilmi Tunahan bunlardan müftü, vaiz büyük din adamı yetiştirdi.
Baskılardan çiftliği bırakıp taksi kiraladı takside öğrenci ders alır mı demeyin?
Dini esasları öğretip onlara, yıllarca ülkede Ümmet-i Muhammede hizmet ettirdi.

Kuran okutmak yasaklandığı için Kuran Kursu açıp Kuran okutma imkanı olmadı,
Dini öğretmek gayesi ile İstanbuldan Anadolu’nun bazı kasaba ve şehirlerine gitti,
Öyle zamanlar oldu ki, talebeyle bir yerde toplanıp ders okutmak imkânı kalmadı,
Talebelerini bazen kömür işçisi,bazen tarla işçisi göstererek okutmaya devam etti.

Sonra bir kaç talebesiyle Haydarpaşa'dan Ankara istikametine giden trene binip,
Arifiye istasyonuna kadar gidip ezberden ders okutarak İslam dinine hizmet etti.
Arifiye'den tekrar öğrencileri ile beraber trene binerek İstanbul tarafına dönüp,
Ülkede yasak olan Kuranı Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri bu şekilde öğretti.