Dün gece yine Istanbul sokaklarındaydım,
Biraz İstiklal caddesi , ekmek arası sıcak kokoreç,
Hafiften çiseleyen yağmur da yoldaşlık ediyordu yalnızlığıma.
Ah Masumlar Apartmanı !
Safiye'yi aradı gözlerim ,
Yaptığın yanına, kar kalır sanma,
Yapanın defteri, dürülür elbet,
Toprak üstü belki, rahattır amma,
Altında hesabı, sorulur elbet.
Nice zalimleri, gördü bu dünya,
Kaç yılımı verdim ben de unuttum,
Kapalıçarşı dan Beyazıttayım
Hemen oracıkta Nuruosmaniye.
Mercan yokuşundan Süleymaniye
Girmediğim han, sokak kaldı mı bilmem,
Maçka da genelde hava sislidir,
Yaylaya giden yol, sarp geçişlidir,
Irmakları vardır, coşkun seslidir,
iyi ki varsın, Eren iyi ki ,
Karadeniz böyledir halkı yiğittir,
Bir gün daha ufukda, vedadadır usulca,
Biz mi eskidik,gün mü? dikkatlice bakınca,
Bir yaprak daha düştü,duvardaki takvimden,
Ve yaprakla birlikte,bir gün gitti ömürden
01.08.2017
Ben bir bohça değilim, savurma hayat beni,
Amansız yangınlarda, kavurma hayat beni,
Yıllar hiç acımadan, vursa da sillesini,
Ben dimdik ayaktayım , boş ver sen gerisini.
Bu da imtihan deyip, neler gördüm yaşadım,
Çevirince takvimi , yaprağa eylül düştü,
Yaz bitti de mevsime, bugün de hazan düştü
Rüyamda canım anam, cennetten el sallıyor,
Allah ım hiç bitmese, o ne güzel bir düştü !
Bir gün olur biz de göçer, gideriz bu alemden,
Niceleri geldi geçti, ta Hazreti Adem den,
Bazıları kibir ile, dünya onun zanneder,
Takva ile kim yaşarsa,Cenneti o hakeder.
Bir kaç nefeslik ömürde, neyi bölüşemeyiz,
Sokak sokak turladım ,bu gece Sarıyer i,
Hayranlıkla izledim,o muhteşem evleri,
Vahidanım komşuya, seslenmişti cumbadan,
Zencefil lazım olmuştu, istemişti ucundan.
Hayri bey filesiyle tam köşede göründü
Kim bilir günde kaç kez, geçmiştim bu sokakdan,
Az mı azar işittim, sert bakışlı babandan,
Çeyrek asır geçse de, yine aynı heyecan,
Ben geçerken sen bana, el sallasan cumbadan.
Kim bilir kaldırımlar, bana nasıl kızardı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!