seni hep nisan gibi sevdim
mayıs haziran'dı özledim
temmuz ağustos'ta bekledim
sen kalktın
eylül ekim varken
kasım dururken
aralık'ta geldin
uğursuz yılın kara kışında
kör gününde geldin
geç de desem
erken de desem
vakitsiz geldin
hem de sensiz geldin
sensizlik sensizlik sensizlik oldun
bunu senden ummazdım
ama
ama hiç ummazdım
şok oldum per perişan pel pel oldum
sen değil miydin
beni sensizlik merasına örkleyen
günü yarına erteleyen sen değil miydin
-bekle
bu otlağa su yürüyecek yeşerecek- diyen
sabır sabır dileyen
sen sen değil miydin
hani ya şimdi
yani
yani onca beklentinin mükâfatı
yine koskoca bir sensizlik miydi
bunu senden ummazdım
şok oldum
düğüm düğüm şaş oldum
ben benden oldum
anladım ki artık nisan olmaz
temmuz ağustos hiç gelmez
dedim ki kendi kendime
-kalk ulan kalk
buralarda durulmaz
gün Sülemiş'i yeni aştı
Anavarza'ya varmadan tutarsın belki-
böyle oldu düşüşüm yollara
sensizlikten
bir yürüdüm ki
sensiz kimsesiz sessiz
Anavarza da Sakarya da çok geride kaldı
günle beraber umut da karardı
ve gördüm ki
daha da bir sensizmiş Sülemiş ardı
bilebiliyor muydun evvel zaman bilebiliyor muydun
şimdi bilebilir misin bilmiyorum
hele gelsin bir demelerdi bir vakitler elim kolum bağlayan
hele bir gelsin diye bir umuttu bekleten
canım çıkardı sensizlikten
ve sonra
sensizlik oldu beni gün ardına takan
sensizlikti beni buralara iten
ve
böyle oluşum sensizlikten
cidden
koyu bir sensizlik tutmuş uğradığım her yeri
Savrun'u geçtiğim o günden beri
yangılardayım
yangınlarda yanmaktayım hem de diri diri
kapanmıyor
kapanmıyor sensizliğin defteri
şimdi ne nisan umuyorum
ne sonrası kaldı
zaman Aralık'ta dondu
Aralık kaldı her ayın adı
ve
karanlığımdan daha da bir karanlıkmış Sülemiş'in ardı
kader
kader diyorlar kader
kader hep böyle mi eder
böyle geldi böyle mi gider
sen
Sülemiş'in bu yanında ben o yanında sensiz
ben bu yanında sen o yanında kimsesiz
Sülemiş arada hep sessiz
bir yanında yan yana olabilmek imkansız
ben sensizlikten yılgın
sensizlikten heder
heder olmuşum heder
kader diyorlar kader
kader hep böyle mi eder
Savrun'dan sonra kaç su geçtim
Sülemiş gibi kaç tepe tepeledim
şimdi
çok çok uzağındayım Anavarza'nın Çem'in
ve karanlık ardında
Acadağ gibi Toroslar gibi kaç dağin
rest çekmişim
eş dost arkadaşa kardaşa
aramayın
sormayın
boş vermişliğinde hayatın darmadağın
sensizliği süre süre getirdim yol şaşığı bu yere
şimdi
daha daha ötelere mi gitsem diyorum
yoksa kalsam mı buralarda
dönüşüm
dönüşüm yok hiç hesapta
dönsem de sen yoksun nasıl olsa
seni nisan gibi sevdim
sen aralık oldun
ben aralıkta kaldım
kahıra getirdim
iş belledim kaçmayı
diş biledim herkese
senden de
benden de
memleketten de oldum
ne bir ses veren var ne de bir el
Sülemiş’in öteyüzünde kaldım
Kayıt Tarihi : 18.6.2009 22:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!