Bir kalenin surundan düşer hayallerim,
Gün, Van Gölü'nün içine girerken
Sen, yalnızlığı gördün mü hiç?
Ben gördüm!
Uçsuz bucaksız denizde altın parıltılar
Yalnızlık altından da değerlidir
İçimde deniz kokan insanlar var
Deniz korkmaktan ibaret
Ben denizden mamul
Ne olacak halimiz ey deniz kokulu insanlar
Yürekte kanayan volkan
Korku korku adalar
Gül kokusu yakınlaştırır beni
Hem uzağa hem ırağa
Irak çok mu uzak?
Kandırmayın beynimi
Ne olur kandırmayın
Gül kokusunu uranyumlu mermi mi saçacak?
Hamur ve
Kuran sayfasının kokusu
Bir başka alemdeyim
Sonbahar kaplıyor her yanımı
Her yanlarımı
Sarı yapraklar
Niye açmış laleleri andırır minareler
Neden eririm susuzluğunda senin
Bir kayık
Bir kayıklar topluluğu
yüreğim
Akan, akıp giden ılık bir kan
Tüm şehir uykuda
Ben garip bir gece yolcusu
Trenim ayaklarım
Yürüyorum
Sultanahmet’te yağmur ve çisil
Eyüp’te yosun tutmuş mezar taşıyım
Maviliğin içinde
Kaybolan minare
Öylece bembeyaz
Bir sütun halinde
Duruyor
akıtmadan
Biri işaret ediyor zaman
Sonra Elif gibi yükseliyor vücudun
Ve dalgalanıyor denizi ruhumun
Ve duruluyor Elif Elif Elif Elif.......
Halkaları ateşten bir kader
Bana Elif'in cesaretini ver
Ellerimle konuşsam yeter
Bu eller çok ölü gömdü
Onlar bilirler
Ya gözler
Kıyametleri gördüğümde çok diri yandı
Mahşer burada
Her halim perişan bu benim özüm
Beni anlıyorsun değil mi vatan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!