Terk edilmiş bulutların özünde bekleşen nemli yarınların hazinesiyim.
Geleceğin çocukluğunda büyür güllerin. Unutulmuş yarala batar dikenler. Sinemi aklayan rüyaların seyrindeyim. Kendime bilmeceler soruyorum,sorular içinde sorulmamış soruların cevapsızlığı için.
-Belki sensizliğin cevabı bulunur. Belki bensizliği gamsız kılar.
Siyah-beyaz çiftlerin arasında bir renk seçtim, bir renkten kaçtım.
Bin bir zamanın baş ucunda omzun. Saçlarını okşuyor sevda yelim.
Gözlerine bakıyoruz bikri bakışlarla. Kalıyoruz öylece. Öylece kalışları taşıyor taş bağrım.
-Sessiz harflerin bildirisini okuyor adındaki ilk sesli harf.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta