Unutmuşsun.
Ve başka bir hikayedesin.
Eriyen izlerindeyim hala geçmişin
Niye hala?
Bir türlü geçemediğim koca bir duvar.
Şu hikâyenin başlangıcında yazılı olan;
Her uyandığımda üzerime boca edilen...
Buza dönüşen sular…
Hatırla biraz?
Bir gün daha başlardı umutla
Kırılgan ve hoş kokulu bir birşeyler doluşurdu,
Islanmış yanaklarına,
Hani suların kitabını başlatan ilk damla kadar sıcak
Ve son merhaba kadar hafif
Başımı kaldırıp bakınca
Yeşilce bir hüzün ve birazda ıssız bir bakış görürdüm
Ay değen kaçışlarında
Ya da
Dans ederdi sessizce
Söze dönüşen sular…
Başka bir sabah
İğdeler arasında gezinir gibiydik
Sukut içinde bir huzura varırdım sen olunca
Sen olunca ne erek ne istek
Senden başka bir gaye kalmazdı yol boyunca
Seyri doyumsuz zirveye ulaşırdık
İçimizden hızla birşeyler kopardı.
Düş ile gerçek arasında kalan,
Öze dönüşen sular…
Yanımda olduğunda başka bir coşku katıyordun,
Gördüğüm her şeye.
Uzak olduğunda sesin.
Her ne duysam
hep senden haber sanıyordum.
Hani kokusuz derlerdi ya
Oysa hep sen kokuyordu
Yağmura dönüşen sular…
Mecnun suskundu ve çöle yürümüştü
Heybesi, kirli hırkası ve keskin sözlerini hatırlarım
Su yakın ama dudakları çatlayan bir deliydim
Kifayetsiz bir şahın kızı gibi geldin bana
Bense kaybolmuş bir yolcu.
Önümde hilkatin büyüsü
Aşkım ki boynumda yular.
Bir kadın suretinden sıyrılmaya çalışan.
Sonsuz derinliğe dönüşen sular.
Bünyamin EfeKayıt Tarihi : 25.1.2012 22:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!