SÜL (CE)
Haydi Sülce,
...Okşayalım vakte dayanmış zehirli akrepleri.
Yelkovanları bu hale getiren bir kitap kahramanı.
...Aslında yeniden diriltebiliriz /
/ İçimizde gizlenen Donkişot'ları...
Haydi sülce,
Zihnimin ar damarı çatlamadan isteyelim kahrı evimize.
... Diyelim ki sonra,
Biz bir bulut kırıntısı...Rüzgarı da taktık peşimize..
/...İnanmayacaklarını bende biliyorum...Ama sus.
Ve sus ki sülce,
Susuşunla kararsın gülüşünle ışıyan o kırgın gece...
Analdım...
...Derdimi semavi sayışın bundan.
Dostluktan ötesi bir yığın çocuk.
...Sana gelen kapılar daraldı / yoksa adımlarım mı kırıldı ne...
Haydi sülce,
Dağlara yeniden Şamili hatırlatalım.
Ölsün istersen beklettiğin ölümler.
...Ama bu kaçıncı sülce (!)
Ecelin gözyaşları neden hep sana (?)
Korkar oldum neyleyim / ya sıçrarsa diye bir damlası bana...
Yine sana yazışım bu... Yani heybemin yine sana öykünmesi (!)
Boşuna mı bütün şairlerin,
Sana yazdıktan sonra kabre girmesi... Sen kehanet misin sülce?
Yoksa... Dur... Sakın konuşma...
Ben bildim ve anladım / Bundanmış kahinlerin Tur dağından Nil’e düşmesi.
Sen uykuları uyut,
Ve kapat şiirin ışıklarını.
...Nasılsa gideceksin sözlerimden ırağa.
Ama benim bu olmuşluğumu,
Bir karınca metanetiyle hayra bağışla...
... / Daha sana anne diyecektik oysa...
... / sütünle beslenip... Kalbinle hürleşecektik...
... / gök gürler bilirsin... Yağmur öksürür;
... / biz korkup eteklerine üşüşecektik...
Bütün bunlara 'yalan' diyebilirsin belki... Ama
Dağların koyununda bir yatsı vakti,
Secdeyle selamlaşan Şamili hatırla...
Senden idamımı isteyecek değilim sülce...
... Yanlız sehpamı tut (!)
... Bir tek sana sözüm geçmez bu evrende.
... Ahhh! Birde bu gitmeler sülce...
Senden firarımı isteyecek değilim (!)
Haddime değmiyorsun sülce.
Ve kalbini öpmüyor Ebrar'ın ve Endülüs’ün kıyıldığı gece.
... / Bir şiir mi istedin yine?
... / Yine 'kalbini hançerle' mi dedin?
Yanlış anlama ne olur... Benim şiir oluşum hep böyle...
Bir parça kalp ve kan kırıntısı...
...Haklısın galiba... / Yine sendeyken anladım
... / Benim
Şiir
Oluşum hep böyle...
1 - SÜLCE (eski ahitlerde yazılı olan anlamı) :
Eski çağ insanlarının, mevsimi anlamalarıyla ve
Bir dönüşün içinde bulunduklarının farkına varmalarıyla birlikte
Yaşadıkları o tanrısal kokuyu yeniden geri getirme ayinlerinde kullanılan
bir tür sesleniş
Çaresizlik içinde güzelliği yeniden yaşamalarını sağlaması için mevsimi (gideni) geriye döndürme çaresizliği...
Kayıt Tarihi : 15.2.2008 21:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Onur](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/02/15/sul-ce.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!