Sükutun Kırbacı Şiiri - Hatip Çiçek

Hatip Çiçek
2

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sükutun Kırbacı

Yaygın bir kanaat bulaşınca dudağa
Sesler boğuveriyor çelimsiz nefesimi
Burkuluyor sonum, sancıyor dizlerim
Anlam hibe ediliyor bakışlarca uzağa
Sükûtun kırbacından ayırma dilimi…

Ayrılığı hiç iliştirmedim ki lisanıma
Hayalin alev gibi sarıyorken tenimi
En namahrem sezişler ifşa oluyor
Sırtımda aşınıyor bir derviş hırkası
Sükûtun kırbacından ayırma dilimi…

Silkindi meczup gecenin renginden
Ve avuçlarımı açıp arşa sundu elimi
Göğsümde iki hece tokmaklanırken
Soluksuz isteyişlere kapanır gözler
Sükûtun kırbacından ayırma dilimi…

Eğri bir hüzne yataklık ediyor vakit
Heyhat, bu rüzgârın arsız esişi mi?
Soyunur ruh, vuslatın koynuna girer
Tahammül aşılır, yırtılır sabır perdesi
Sükûtun kırbacından ayırma dilimi…

Martılar ayaklarıyla dövüyor denizi
Ve dalgalar… Aşkın taklitsiz ahengi
Kimsesiz ıslığıyla büyüleniyor kediler
Saatleri durdurdum, yıktım duvarları
Sükûtun kırbacından ayırma dilimi…

İzahı olmaz şuuru yerle yeksan edenin
Gelincik mi desem; yoksa yasemin mi?
Hangi çiçek yakışır mevsimine âlemin
Yeşil gözlerinle giyindiriyorum kâinatı
Sükûtun kırbacından ayırma dilimi…

Narindir duruşun dimağımı ürpertir
Huzura dolar saçların esrik sevincimi
Keskindir bakışların kirpiğimi eğeler
Sesimsim, sevgimsin, örtüsün şiirime
Sükûtun kırbacından ayırma dilimi…

Hatip Çiçek
Kayıt Tarihi : 30.9.2012 22:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hatip Çiçek