Sukutu Hayal Şiiri - Yorumlar

Fatima Humeyra Kavak
59

ŞİİR


84

TAKİPÇİ

Hicran demirden bir ok, deldi geçti bağrımı,
Sukût-u hayalimi, hüznüm “aştı” bu gece!
Duvarlar örülürken, dinle gönül çağrımı!
Ayrılık kelimesi, kalbe “düştü” bu gece!

Gönlü yakar kül eder, bu zamansız ayrılık,
Bak yüreğim, kan revân, kanıyor ılık ılık,

Tamamını Oku
  • Hasan Güzel
    Hasan Güzel 29.07.2012 - 12:18

    Çok güzel bir şiir yüreğinize sağlık efendim...

    Cevap Yaz
  • Engin Demirci
    Engin Demirci 22.07.2012 - 17:13

    Huu güzel dost....

    Cevap Yaz
  • Feyzullah Kırca
    Feyzullah Kırca 01.07.2012 - 10:55

    Yine güzel ve yine şiir şiir ışıyan bir eser olmuş. tebrik ve selamlarımla

    Cevap Yaz
  • Osman Erdoğmuş
    Osman Erdoğmuş 27.06.2012 - 10:40

    Doğum gününüz münasebeti ile uğradığım sayfanızda,
    Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
    Tebrik ederim

    Yaşayacaklarınız,
    Yaşadıklarınızdan daha renkli,
    Daha hareketli,
    daha bereketli

    Geçmesi temennisi ile
    Doğum gününüzü tebrik eder
    Sağlık Afiyet Başarı dolu bir ömür
    Yüce Rabbimden niyaz ederim

    Osman ERDOĞMUŞ
    SAKARYA

    Cevap Yaz
  • İbrahim Ballıcan
    İbrahim Ballıcan 23.06.2012 - 16:44

    Duygu yüklü, akıcı bir şiirdi yüreğinize sağlık.

    Cevap Yaz
  • Yaşar Aydın
    Yaşar Aydın 18.06.2012 - 14:09

    Tebrikler çok güzel bir şiirdi duygu anlatımı, şiirin akışı harikaydı ve okuyucusunu yormayan oldukca etkileyici bir paylaşımdı yüreğinize sağlık başarılarızın devamını dilerim sevgi ve huzurla kalın efendim...

    Cevap Yaz
  • Zümra Dua Ünal
    Zümra Dua Ünal 04.06.2012 - 12:47

    zengin ve yerinde kullanılmış kelimeler şiiri yükseklere taşımış,emek ve zaman harcanmış bu güzelliği alkışlıyorum... okurken yaşatan şiirnizi kutlarım.sevgiler...

    Cevap Yaz
  • Zikrettin Karaca
    Zikrettin Karaca 16.05.2012 - 18:49

    Sn Fatıma kardeş,

    Zaman buldukça şiirlerinizi okumaya çalışıyorum her okuduğumda inanın keyf alıyorum her şiiriniz berrak gerçek ve düzenli iyi bir eğitim aldığınız belli bu bilgi birikimi şiirlerinizi şiir kılıyor kutluyorum kardeşim her iki cihanda saadetler diliyorum kalbiniz huzurlu ve mutmain olsun

    Cevap Yaz
  • Rüstem Ahmet Gözübüyük
    Rüstem Ahmet Gözübüyük 27.04.2012 - 21:37

    tebrikler

    Cevap Yaz
  • Tennur Pelin Akyıldız
    Tennur Pelin Akyıldız 27.04.2012 - 14:47

    Sukût-u Hayal

    Hicran demirden bir ok, deldi geçti bağrımı,
    Sukût-u hayalimi, hüznüm “aştı” bu gece! ..
    Duvarlar örülürken, dînle gönül çağrımı!
    Ayrılık kelimesi, kalbe “düştü” bu gece! ..

    Gönlü yakar kül eder, bu zamansız ayrılık,
    Bak yüreğim, kan revân, kanıyor ılık ılık,
    Gözlerimde bin perde, aylardan ah aralık,
    Ölmeden gör kabrimi, tutkum “eşti” bu gece! ..

    Aşkın giz koylarında, ince bir ney kamıştım,
    Bu yükün vebalini, çekemezsin demiştim!
    Aşk yolları çileli, yâr sana söylemiştim,
    Sevgimin ateşinde, yürek “pişti” bu gece! .

    Ümît ışıklarıyla, habersiz gönle akan,
    Bir kıvılcım içinden, çıkıp şimşekler çakan.
    Ah bu sevdâ degil mi? beni yürekten yakan! .
    Bir elâ göz, bir bakış, çatık “kaştı” bu gece! ..

    Kırk yıllık bir dost gibi, kalbim sana barıştı,
    Matemim son deminde, sonsuz sevgim yarıştı.
    Gecem gündüz olurken, aşk hüznüme karıştı,
    Bu olup biten işe, gönlüm “şaştı” bu gece! ..

    Terazim ümît ile, gül sevgisi tartarken,
    Yüregimde kıpırtı, günden güne artarken!
    Ayrılık kelimesi, kalbimizde bir korken,
    Bu mudur ahde vefâ? nasıl “işti” bu gece! ..

    Aşkın giz koylarında, bir müebbet, esirim! .
    Hemen unutulur mu? geçer mi ki tesirim?
    Aşk gemisi ufukta, dolar mı? benim yerim..
    Vefasız bir sevgili, aşka “koştu” bu gece! ..

    Sensiz her yer, karanlık, kalbim adını anar..
    Suskun sabahlarıma, açılırken bir gülnar,
    Mor bir sızı ruhumda, ayazın vurur, yanar,
    Sevdâ yolları buzul, mevsim “kıştı” bu gece! ..

    Sende bilirsin, ey yâr! bir tek bekleyenin var.
    Sevgi kelebekleri, uçuşurken gönlüm dar,
    Lacivert bir gecede, suskun gözlerimde ar!
    Lutf edipte girmedin, kalbim “boştu” bu gece! ..

    Ümît çiçeklerimden, gönlüme bir halat ör!
    Toynaklardan kan sızan, atı ateşine sür! .
    Sensiz ne hallerdeyim? Ne haldeyim, gel bir gör! .
    Gülüşün, bir gonca gül, inci “dişti” bu gece! ..

    Ölüm geldi mi başa, bakmaz kalpteki yasa,
    İnsan ömrü nedir ki? hayatımız çok kısa! .
    Yalpalarken yaşlılar, ellerinde bir asa.
    Ömrümüzün yarısı, otuz “beşti” bu gece! ..

    Var mı? sevgisiz bir aşk, sevgisiz dünya donar!
    Gönül sırca bir saray, her dem aşkını anar,
    Sevgi beyaz güvercin, gelir omzuna konar
    Gönül hümâ, uçarken, garip “kuştu” bu gece! ..

    Mevlâmın yazğısı bu, benim kaderim böyle,
    Boynum kıldan ince yâr, aşkım hederim böyle,
    Sabır sebat yolunda, gönül kederim böyle.
    Başa gelen çekilir, gözüm “yaştı” bu gece! ..

    Neyleyim sensiz gecen, ne baharı ne yazı,
    Yüreğime dolarken, ince bir ney bu sızı,
    Vuslata doğan güneş, götürür Hakka bizi
    Aşkla gözüm kamaştı, kalbim “ıştı” bu gece! ..

    Yüreğimde bin sızı, aşkın nûruyla yanar,
    Bir gümüş tas içinde, aşk iksirini sunar.
    Bir an önce çıkta gel, yıktığın kalbi onar!
    Sevgi ırmağında yâr, gönlüm “coştu” bu gece! ..


    Tarih: 07.12.2011 23:29:00
    Fatımâ Hümeyrâ Kavak

    Merhaba sevgili şaire. Şiirinizi okudum, yorumlamaya çalışıyorum:

    Şiirin başlığı : Sukût-u Hayal... Dar anlamıyla, hayalin suskunluğu... Açılımı ile: Hayallerin dile gelemeyan ya da gerçekleşemeyen hayallerin suskun kalışı.... Merak uyandıran, metnini okumaya davet eden güzel bir başlık.

    Hicran demirden bir ok, deldi geçti bağrımı,
    Sukût-u hayalimi, hüznüm “aştı” bu gece! ..
    Duvarlar örülürken, dînle gönül çağrımı!
    Ayrılık kelimesi, kalbe “düştü” bu gece! ..

    İlk bendin kusursuz 7 + 7 durakları ile 14 lü heceyle yazıldığı görülüyor. uyak düzenin abab oluşu şiirin koşma nazım türüyle kaleme alınacağının işaretini veriyor. koşmalar için tipik olan 6 + 5 in 7 + 7 ye yükseltilmesi şiirin sanat ve edebi değerini yükseltir. Büyük üstatların cesaret edebildiği 7 + 7 nin abab, cccb, dddb.... hece ve uyak örgüsüne atlip olan şaireyi bu cesaretinden dolayı kutlamak gerekir.

    Hicran demirden bir ok, deldi geçti bağrımı,

    ...mısrası vurgusu güçlü, şiirin okunmasına davetkâr ve çarpıcı bir mısradır. Mısradaki ''demirden'' kelimesi yerine: alevli veya insafsız kelimeleden birisi olsa olsa nasıl olur diye düşünmeden edemedim.

    Hicranın alev oku delip geçti bağrımı,

    İnsafsız hicran oku delip geçti bağrımı,

    veya buna benzer mısra ile şiir başlatılsa nasıl olur diye bir müddet düşündükten s0nra

    Sukût-u hayalimi, hüznüm “aştı” bu gece! ..

    ...mısrasını okudum. Üst mısrasıyla güzel perçinlenmiş ve mükemmel anlam kazanmış bir mısraydı.

    Duvarlar örülürken, dînle gönül çağrımı!

    ... bu mısra da alt mısrayla anlam perçinlenmesinn zeminini kusursuz hazırlamış. devamı olan bir mısra olduğu için buradaki ''!'' işareti kalkacaktır. ''î'' harfi ''i'' şeklinde yazılması gerekir diye düşündüm. Mısranın:

    Duvarlar örülürken dinle gönül çağrımı,

    ...şeklinde yazılması yeterlidir.

    Ayrılık kelimesi, kalbe “düştü” bu gece! ..

    Yukarıdaki mısra:

    Ayrılığın ateşi kalbe “düştü” bu gece! ..

    ...şeklinde daha da anlamlı olabilir miydi? diye bir müddet mısra üzerinde düşündüm. Gördüm ki fazla bir şey fark etmiyor.

    ''!'' işaretinden sonra gelen noktalar (..) iki değil, (...) üç olur ya da hiç olmaz. ayrıca uyak sözcükleri başka yazrdan nazire şeklinde alıntı değil de yazarın kendi düşünce ürünü ise: ''düştü'' şekline değil de düştü şeklinde yazılmalıdır. eğer bu uyaklar başka bir şiirden alıntıysa elbette o zaman ''...'' içerisine alınmasını gerektirir. Bu uyakların şairenin kendi düşüncesinden kaynaklandığını düşünerek ''...'' içine alınmasın diye görüşümü belirttim.

    İlk bendin uyak şekli 1 ve 3. mısralar arasında redifli tunç uyak iken ayak utaklarını oluşumunu sağlayan 2 ve 4. mısralar arasında redifli yarım uyak olarak görülmektedir.

    Gönlü yakar kül eder, bu zamansız ayrılık,
    Bak yüreğim, kan revân, kanıyor ılık ılık,
    Gözlerimde bin perde, aylardan ah aralık,
    Ölmeden gör kabrimi, tutkum “eşti” bu gece! ..

    İkinci bent zengin uyağı, ilk üç mısranın da son mısrayla anlamlı perçinlenişi ve akıcılığı ile güzel olmuş. Şiirin giriş bendinden daha güçlü olarak algıladım.

    Aşkın giz koylarında, ince bir ney kamıştım,
    Bu yükün vebalini, çekemezsin demiştim!
    Aşk yolları çileli, yâr sana söylemiştim,
    Sevgimin ateşinde, yürek “pişti” bu gece! .

    Yukarıdaki bendin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Uyak düzeninde güçsüzlükler mevcuttur. ''Aşkın giz koyları'' betimlemesi o kadar güzeldir ki bu imgenin uyumsuz uyak ve vurucu olmayan ifadelere kurban edilmemesi gerekir.

    Ümît ışıklarıyla, habersiz gönle akan,
    Bir kıvılcım içinden, çıkıp şimşekler çakan.
    Ah bu sevdâ degil mi? beni yürekten yakan! .
    Bir elâ göz, bir bakış, çatık “kaştı” bu gece!..

    Dördüncü bent, keskin ifade gücüyle mükemmeldir. Bendi taçlandıran mısra da:
    Ah bu sevdâ degil mi? beni yürekten yakan! .
    ...mısrasıdır. Yazım yönünden bu mısranın:
    Ah bu sevda değil mi beni yürekten yakan?
    ...şeklinde yazılmalıdır diye düşünüyorum.

    Şiirin uyak yönünde şahikaya eriştiği bölümü beşinci bendidir:

    Kırk yıllık bir dost gibi, kalbim sana barıştı,
    Matemim son deminde, sonsuz sevgim yarıştı.
    Gecem gündüz olurken, aşk hüznüme karıştı,
    Bu olup biten işe, gönlüm “şaştı” bu gece! ..
    ...redifli tunç uyaklarıyla bu bent de uyak gücüyle akılda yer ediniyor.

    Terazim ümît ile, gül sevgisi tartarken,
    Yüregimde kıpırtı, günden güne artarken!
    Ayrılık kelimesi, kalbimizde bir korken,
    Bu mudur ahde vefâ? nasıl “işti” bu gece! ..

    İlk iki mısra arasındaki tunç uyak üçüncü mısrayla güçsüzlüğe uğruyor.
    Bu mudur ahde vefâ? nasıl “işti” bu gece! .. mısrasının
    Ahde vefa bu mudur, nasıl “işti” bu gece? şeklinde daha vurgulu olup olamayacağını düşündüm. Çift vurgulu bu soru mısranının sonuna ! yerine ? işareti daha anlamlı olurdu.

    Aşkın giz koylarında, bir müebbet, esirim! .
    Hemen unutulur mu? geçer mi ki tesirim?
    Aşk gemisi ufukta, dolar mı? benim yerim..
    Vefasız bir sevgili, aşka “koştu” bu gece! ..

    ''Aşkın giz koylarında'' imgesinin yeniden tekrarı yerine bent farklı bir durakla başlatılabilirdi.
    Hasret zindanlarında müebbet bir eserim,
    ...şeklinde veya buna benzer tarzda yeni bir söylemle bendin başlaması gerekirdi.

    Sensiz her yer, karanlık, kalbim adını anar..
    Suskun sabahlarıma, açılırken bir gülnar,
    Mor bir sızı ruhumda, ayazın vurur, yanar,
    Sevdâ yolları buzul, mevsim “kıştı” bu gece! ..

    Güzel bir benttir.
    Mor bir sızı ruhumda, ayazın vurur, yanar, mısrayı anlam düşüklüğüne meydan vermemek için:
    Mor bir sızı ayazı ruhuma vurup yanar, şeklinde de olabilir miydi diye düşündüm.

    Sende bilirsin, ey yâr! bir tek bekleyenin var.
    Sevgi kelebekleri, uçuşurken gönlüm dar,
    Lacivert bir gecede, suskun gözlerimde ar!
    Lutf edipte girmedin, kalbim “boştu” bu gece! ..

    ...yukarıdaki bendin yazım kurallarına uymayan hataları:

    Sende bilirsin, ey yâr! Bir tek bekleyenin var:
    Sevgi kelebekleri uçuşurken gönlüm dar...
    Lacivert bir gecede suskun gözlerimde ar,
    Lütfedip giremedin kalbim boştu bu gece!

    Şeklinde hatasız yazım ve anlam kaymasına meydan verilmeden düzenlenebilir. ''!'' işareti kullanıldıktan sonra gelen sözcük büyük harfle başlamalıdır diye düşünüyorum.

    Ümît çiçeklerimden, gönlüme bir halat ör!
    Toynaklardan kan sızan, atı ateşine sür! .
    Sensiz ne hallerdeyim? Ne haldeyim, gel bir gör! .
    Gülüşün, bir gonca gül, inci “dişti” bu gece! ..

    şiirin onuncu beni hislerin yoğunlaştığı ve sitemin vurgulandığu bölüm olarak göze çarpıyor.

    Sensiz ne hallerdeyim? Ne haldeyim, gel bir gör! . mısrası:

    Ne hallere düştüm yâr, gel de gözlerinle gör:

    ...şeklinde daha anlamlı ve vurgulu olurdu diye düşünüyorum.

    Ölüm geldi mi başa, bakmaz kalpteki yasa,
    İnsan ömrü nedir ki? hayatımız çok kısa! .
    Yalpalarken yaşlılar, ellerinde bir asa.
    Ömrümüzün yarısı, otuz “beşti” bu gece! ..

    ...yukarıdaki on birinci bend verilmek istenen mesaj açısından keskin ifadeli ve vurguludur.
    İnsan ömrü nedir ki? hayatımız çok kısa! . mısrası:
    İnsan ömrü nedir ki... Hayat zaten çok kısa,
    Şeklinde bent içine daha çok yakışır düşüncesindeyim.

    Var mı? sevgisiz bir aşk, sevgisiz dünya donar!
    Gönül sırca bir saray, her dem aşkını anar,
    Sevgi beyaz güvercin, gelir omzuna konar
    Gönül hümâ, uçarken, garip “kuştu” bu gece! ..

    Şiirin yukarıdaki on ikinci bendi sorgu diliyle başlayan kaçan fırsat vurgusuyla uyarı taşıyan bölümdür. İlk mısradaki ''sevgisiz'' sözcüğünün çift kullanımı vurgu açısından bir önem taşımadığından, mısranın:
    Var mı aşkın misali... Sevgisiz dünya donar!
    ...şeklinde veya buna benzeyen bir şekilde yeniden düzenlenirse bent daha da anlamlı olur.

    Mevlâmın yazğısı bu, benim kaderim böyle,
    Boynum kıldan ince yâr, aşkım hederim böyle,
    Sabır sebat yolunda, gönül kederim böyle.
    Başa gelen çekilir, gözüm “yaştı” bu gece! ..

    Yukarıdaki bent anlam, ifade gücü ve vurgu yönüyle çarpıcıdır. yalnız üzerinde çok az bir düzenlemeyle kusursuzluğa kavuşturulmalıdır.

    Mevlâmın yaz ''g'' ısı bu ''demek'' kaderim böyle,
    Boynum kıldan ince yâr, aşk ''a'' hederim böyle,
    Sabır sebat yolunda gönül kederim böyle,
    Başa gelen çekilir, gözüm “yaştı” bu gece!

    Yukarıdaki şekliyle daha da anlamlı olabilir diye düşünüyorum.

    Neyleyim sensiz gecen, ne baharı ne yazı,
    Yüreğime dolarken, ince bir ney bu sızı,
    Vuslata doğan güneş, götürür Hakka bizi
    Aşkla gözüm kamaştı, kalbim “ıştı” bu gece! ..

    Şiiri finale taşıyan on dördüncü bent: Anlamlı, vurgulu ve ifade gücü yüksek güzel bir dörtlüktür. Sadece noktalama yönünden gözden geçirilecektir.
    Ne'yleyim sensiz geÇen, ne baharı ne yazı,
    Yüreğime dolarken, ince bir ney bu sızı,
    Vuslata doğan güneş, Hakk'a götürür bizi
    Aşkla gözüm kamaştı, kalbim “ıştı” bu gece!

    Şiirlerin final bentleri okuyucusunun aklına kazındığı bölümdür. Mahlasların bu bende işlenmesi, vurgu, anlam zenginliği ve ifade keskinliğinin bu bölüme aktarılması altında yatan ana düşünce: Şiirlerin final bendiyle okuyucusun aklında yer edinmesini sağlamaktır. şimdişiirin final bendini inceleyelim:

    Yüreğimde bin sızı, aşkın nûruyla yanar,
    Bir gümüş tas içinde, aşk iksirini sunar.
    Bir an önce çıkta gel, yıktığın kalbi onar!
    Sevgi ırmağında yâr, gönlüm “coştu” bu gece! ..

    Yukarıdaki final bendi şiirinin akıllarda kalmasını sağlayacak güçtedir. Birkaç küçük gözden geçirmeyle:

    Kâlbimde bin bir sızı aşkın nûruyla yanar,
    Gümüş bir tas içinde sevda iksiri sunar,
    Bir an önce çıkıp gel yıktığın kâlbi onar;
    Sevgi nehrinde yüzen gönlüm “coştu” bu gece!

    ...yukarıdaki şekli alırsa bence daha da güzel olur diye düşündüm.

    Sonuç olarak: şiir, uyak güçsüzlükleri, anlam kaymaları ve yazım hatalarına rağmen his yönünden güçsüzlüğe uğramadan, koşma şiir tarzının akıcılığı ve ifade gücünü 14 lü heceye aktarma başarsını göstermiştir.. Bu kalemin bunun gibi daha nice başarılı şiirler yazacağına inanıyorum. Düşündüm bu şiirin hakkı kaç puandır diye: Gönlümden 8 puan geçiyor.

    Diğer şiirlerinizin de bir kısmına göz gezdirdim, bunun gibi ve bundan çok daha güzel şiirleriniz var, ancak şairlerin yazdıkları son şiirlerini yorumlamaya çalışıyorum. yorumum bu şiirinize kısmet oldu.

    Not: Sevgili şaire yazdıklarım hoşunuza gitmediyse yorumumu silebilirsiniz. İnanınız ki alınmam. Emeğimi gönülden helal ettim bilesiniz.

    Sevgilerim ve saygılarım sayfanızdadır efendim:)

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 330 tane yorum bulunmakta