Çayın sıcak teması yakarken boğazımı
Bir çocuk suretinde önüme düştü adın
Bilsem üşüyor musun ya çaya mı susadın?
Bir çift göz gülüşüyle kurdu darağacını
Bir çocuk avlusunda izledi infazımı
Bir türkü, yüreğine indirdi dudağını
Kalp yolcu yara gider
Dağ yara yara gider
Yaram yârime küstü
Yar gelir, yara gider
Kursağımda sicimdir gidişindeki boğum
Sığındım, yokluğunun en ücra köşesine
Ne ye'se kulak verdim, ne ye'sin kör sesine
Bir kadeh ki, içinde mey değil gözyaşın var
Bir gece, sancısını saklıyor, erken doğum
Bir güneş, doğduğu an yükseliyor ağıtlar
Gitti canımın canı
Keder sardı her yanı
Belki budur canımın
Canıyla imtihanı
Aşk ki bedenden uzak, aşk ki bedenden beri
Aşk ki kalbi sonsuza bağlayan pamuk ipi
Baştan sona rezillik tutmuşsa yamuk, ipi
Bir aşk ki Kaf Dağı'ndan inmiş Anka kuşudur
Bir koku, senden öte, bendedir, senden beri
Bir yara, derman bilmez, derdinin sarhoşudur.
Derdimleyim, hoşum ben
Sensiz sefil, boşum ben
Ne içmeden ayığım
Ne içmiş sarhoşum ben
Bardakta dudaklarım çayın demine düştü
Suretine mi kandım, aşk mı suretin oldu
Ellerim üşüyorken yüreğim İstanbul'du
Bir şehir, hasretini sermiş iki yakaya
Bir yıldız, maveradan ana rahmine düştü
Bir deniz, dalgaları coşkun, gelmez şakaya
Alıp götürse beni
Ruhu, sırrı ve teni
Ölüm de olup çeksem
Kıyılarına seni
Sussam, dalgalarına katıp hülyalarımı
Gelsen sessizliğimin koyuna çay içimi...
Gözden yaş olup aksan, yakarken çay içimi
Bir sükût, gökyüzünü resmetti gözlerine
Bir bakış, hayatımdan çaldı dünyalarımı
Bir ahu, tüm ömrümü hapsetti gözlerine
Kalbin meyli gözedir
Kalp, kalple göz gözedir
Dili kalpte olanın
Kalbi göze gözedir
Kayıt Tarihi : 31.1.2022 12:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!