Sükût Füzesi Şiiri - Yorumlar

Fesih Aktaş
20

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Sükût, bir nodül gibi oturdu boğazıma,
Kırbaç üstüne kırbaç; sabrın da bir canı var.
Gün ışığı görmemiş sözler doldu ağzıma,
Zaferle muştulandı; “Ateş Topu Canavar.”

Som öfkenin hazzıyla el sallayıp vefaya,
Âzât olsam pörsümüş yârenlik kisvesinden.

Tamamını Oku
  • Hamit Körken
    Hamit Körken 10.01.2012 - 18:18

    Osman Nurani bey.Çok güzel söylüyorsunuz da,yanlız bir şeyi unutmamamız gerek.Mallarınız,canlarınız,namusunuz(şeref ve onur da dahil)sizlere Allahın birer emanetidir.Bu emanetleri korumak ve muhafaza etmekle mesülsünüz diyen(veda hutbesi),Peygamber efendimizi de unutmamak lazım.İnsanın şeref ve unuruyla oynamaya kalkan haysiyet düşmanlarına,diğer yanağınızı da döndüğünüz zaman.O sadece şeref onurunuzu rencide etmekle kalmaz, canınıza ve malınıza da kasdetmeye kalkar.Sizin hoşgörünüz hiç bir işe yaramaz.Bu yüzden kısasda hayır vardır.ayeti mealine göre, cezayı misliyle ödetmek gerekir.Sizde bu sözü çok iyi bilirsiniz ki,ne demiş bir büyüğümüz.''Azami hünü zan, asgari ademi itimat''.Hoş görülü olmakla, ahmaklık arasında dağlar kadar fark vardır.

    Cevap Yaz
  • Ülkü Şahin
    Ülkü Şahin 10.01.2012 - 18:10

    Büyük üstad NURANİ hazretleri; O naklettiğin ayetin Mekki mi yoksa Medeni mi olduğunu da bir araştırsan!
    Artı; Zahmet olmazsa o ayetin Nasih mi , Mensuh mu olduğunu da bir tetkik ediver lütfen!
    Dahası; En son inen ve başında Besmele-i Şerif olmayan Sure-i Berae( Sure-i Tevbe de denir) nin muhtevasını oradaki ayetlerin içeriğini de zahmet olmazsa, gözden geçriver iyimi üstad-ı azamım, allem-i cihanım!

    Cevap Yaz
  • Ülkü Şahin
    Ülkü Şahin 10.01.2012 - 18:04

    Sayın haz; Kibir hastalığı sizede mi bulaştı? Bu basiret meselesi değil ilim ve belge meselesi! Bana inanmıyorsanız İnterneti açar lügati manasını taharri edersiniz vesselam!

    Cevap Yaz
  • Mehmet Binboğa
    Mehmet Binboğa 10.01.2012 - 17:50

    Hâlâ bu güzel yüreği kötülükle suçluyorlar.Tutmayın beni :))

    Alın size tersinden bir destan.


    TERS ÖĞÜT DESTANI

    Bir nasihatim var zamana uygun
    Tut sözümü yattıkça yat uyanma
    Meşhur bir kelâmdır “sen kazan sen ye”
    El için yok yere ateşe yanma

    Her nere gidersen eyle talanı
    Öyle yap ki ağlatasın güleni
    Bir saatte söyle yüz bin yalanı
    El bir doğru söz söylerse inanma

    Ananın erine çağırma peder
    Evvel ahir sana kötülük eder
    Kemlik et elinden geldiği kadar
    Sakın eylik edip düşman kazanma

    Kime eyi desen darılır, söğer
    Merhamet zamanı değildir meğer
    Yanında birini kesseler eğer
    Bir hançer de sen vur sonra utanma

    Cabadan bir kahve verme ahbaba
    Evvel ahir seni verir kasaba
    Paran çok var ise yatır şaraba
    Olur olmaz sadakaya güvenme

    Yüz verme sâile, sarma yakana
    Bir tokat vur eğdir doğru bakana
    Bir yudum su verme canı çıkana
    Aklın topla, sersem olma, susanma

    Üç parmak noksan ölç, ölçersen kile
    Tatlı söz konuşma bir kimse ile
    Dört kuruşa sekiz kuruş et hile
    Hilekârlık hoş sanattır usanma

    Eğer ister isen efkâr görmemek
    Asla gönül yapma çekme boş emek
    Babanın hayrına verme bir etmek
    Aç olup da kapı kapı dilenme

    Hediye namiyle bir şey gönderme
    Adet edip hiç misafir kondurma
    Komşun evi yanar iken söndürme
    El kârı (i) çün bir adım da uzanma

    Bir yetim görünce döktür dişini
    Bozmağa çabala halkın işini
    Günde yüz adamın vur kır başını
    Bir yaralı sarmak için yeltenme

    Kaynağın tut varsan suyun bendine
    Zira herkes pesend ede fendine
    Öz aklın yetişir kendi kendine
    Eflatun’da görsen aklın beğenme

    Keyfin bozma altı için beş için
    Korku çekme olur olmaz iş için
    Canın feda eyle bir sarhoş için
    Kuru sofuların sözüne kanma

    Yanında saklama namus, gayret, ar
    Bilcümle mekruhu eyle ihtiyar
    Meyhane dibinde seccadeyi sar
    Safâsı olmayan yerde dolanma

    Hakikattir sözüm eylerim tefhin
    Ne kimseden öğren ne eyle talim
    Emaneti geri eyleme teslim
    Öte beri geçin, sakın evlenme

    Gönül verme gözüm vefasız kâra
    Güzel kumar öğren alasın para
    Gündüz gulanpara, gece zampara
    Ol da felek sitemine dayanma

    Huzurî neylersin dünya rif’atin
    Kesme doğruluktan meyl ü rağbetin
    Cenâb-ı mevladan iste izzetin
    Her şaşkın sözünü duyup bulanma

    Cevap Yaz
  • Fahri Körpe
    Fahri Körpe 10.01.2012 - 17:28

    Değerli Şair kardeşim , şiirle uğraşmak , rafine bir ruh ve zarif bir yürek ister . Bu şeylere sahip olursan şiir seni dener , sınar , evirir , çevirir ,atar,tutar ,sürgüne gönderir,bazan affeder,bazan affetmez bekler ... Tüm bunları acelesiz,umursamaz bir edayla,kimseye aldırmadan , kimseye sormadan,kimseye hesap vermeden yapar. Sonra bekler seni , büyümeni,güçlenmeni,kendine gelmeni,kendini bulmanı.... Sen kendine ,rafine ruhuna ve nazik kalbine layık olabilirsen kendisine arkadaş seçer seni ....
    ...
    Belki yazdıklarınız , kırılmalar,üzülmeler,incinmeler neticesinde çıkmıştır kaleminizden .

    İyi olmak ,iyiden yana olmak bir insan için ne insanlık ne de dünya için yapacağı bir lütuf ve ihsandır . Bu bir kişisel tercihtir bana göre . Şiirde yer verdiğiniz şeyleri yapmak istemeniz buyurun yapın ancak ;şiirin sizin için hazırladığı imtihandaki soruların çeldirici ip uçlarıdır kırgınlıkların neticeleri .

    Bu şiirde yapmak istediklerini yaparsan , en önce şiirini,sonra yüreğini daha sonra da rafine ruhunu yitirirsin . Kötülüğe yenilmek , kötüden yana olmaktır , kötülüğe yenilmek iyi olan herşeyden intikam almaktır . Kötülükten yana olanları kötülük ezer , kırar , hurdaya döndürür ve atar hayatın çöplüğüne.... İyiden yana olmak da hayatın toprağına fidan olmaktır . Ağaç olana kadar , fırtınayla,rüzgarla,güneşle olgunlaşmaktır . Ağaç olduktan sonra meyve vermektir , gölge olmaktır , kuşlara yuva olmaktır .... adam gibi yaşamaktır kısacası .

    Dostluk denen duyguya çalıverip neşteri,
    Habis bir tümör gibi; gömsem bir kör kuyuya.
    Ey beni mekân tutup, meczup kılan histeri
    Kurutsam menşeini, kezzapla yuya yuya.

    Seçim senin , nacizane tavsiyem ,seçimini yapamadan önce senin yapmak istediğin seçimi daha önce yapmış olananın haline bakman....

    Saygılarımla ,
    Umur Soylukan

    Cevap Yaz
  • Hamit Körken
    Hamit Körken 10.01.2012 - 17:17

    Muhterem 'Haz'; Orada anlatılan uzay araçlarındaki modül değil, Tiroit bezi içine yerleşen ve çoğu kanserli olan bir urdur ki; adına, 'Nodül' denir.

    Bera-i malumat.
    Hayırlı çalışmalar.

    basiretinize hayran kaldım sayın Ülkü Şahin.))
    Cahilliğimize verin.

    Cevap Yaz
  • Ülkü Şahin
    Ülkü Şahin 10.01.2012 - 16:50

    Aslan Nurani!
    Canım Nurani!
    Balım Nurani!
    Sana yalvarıyorum ne olursun düş artık yakamdan! İtersen ayaklarına kapanıp yavarayım efem?
    Ben ettim sen etme!
    Sem devsin!
    Sen şair oğlu şair, edebiyatçı mahdumu edebiyatçı ve eleştirmen halefi eleştirmensin!
    Ne kadar alkış, aferim ve bravo varsa hepsi ama hepsi senin olsun canımın içi! Yeter ki, bu fakire daha fazla kıyma! Ben senin gibi molla hasımları bitim kadar severim! Bu minnacık sevgimin hatırına olsun bu pür kusur kardeşini artık affet!
    Tamam! Kabul ediyorum. Ben hiç bir halt bilmiyen bir cahil ve gafilim! Benim gibi zavallıların senin gibi yiğitlerin yanında esmisi bile okunmaz! Bak itiraf ettim işte! Hem de herkesin önünde! Ama lütfen bundan sonra bana bulaşma da kime bulaşırsan bulaş! Çünkü Hanım üstümdeki bu garip bulaşılkarın çıkmadığını söyleyip bana çok kızıyor!

    Tamam değil mi aslan NURANİ? Anlaştık değil mi? Ben senin yanında bir hiçim ve de; solda sıfırım! Artık benim gibi naçar ve zavallı hakirleri muhatap almazsın değil mi, gözümün nuru, usumun gururu şairim?

    Ha; senden son bir isteğim olacak;Kur'anda bir Ashab-ı Meymene ve Ashab-ı meşeme mevzusu olacak!Gider ayak Onların meal-i Şeriflerine bir bakıver! Artı; Bir de; Bu hak dinin peygamberinin Hz. Mevlana gibi mutasav(İslam felsefecileri)vıflar değil, Hz. Muhammed Mustafa (sav) olduğunu bir der-hatır ediver lütfen! Yani senin örnek alacağın tek zat-ı muhterem, son Resul Hz. Muhammed'dir!

    Hadi bayyy.

    Cevap Yaz
  • Mehmet Binboğa
    Mehmet Binboğa 10.01.2012 - 16:23

    Sükût Füzesi-

    Sükût, bir nodül gibi oturdu boğazıma,
    Kırbaç üstüne kırbaç; sabrın da bir canı var.
    Gün ışığı görmemiş sözler doldu ağzıma,
    Zaferle muştulandı; “Ateş Topu Canavar.”



    Son dizede ( ;) gereksiz kullanılmış.

    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
    Som öfkenin hazzıyla el sallayıp vefaya,
    Âzât olsam pörsümüş yârenlik kisvesinden.
    Külfeti kıymet bilen şu antika kafaya,
    İçirsem kana kana; şirreti, cezvesinden.


    Son dizede ( ;) ve (,) gereksiz kullanılmış.

    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

    Kini zifte yatırıp, katran kokan geceyi,
    Boyasam usul usul hıncın sadık nevriyle.
    Dimağımı kemiren o kadim bilmeceyi,
    Kazısam fitil fitil hıyanetin cevriyle.

    '-ıp,İp'ten sonra virgül gelmez; zira '-ıp'ın içinde son yüklemin kipi varsayıldığı için ve anlamı da içerdiğinden virgül yanlış olur:
    Ör. Ahmet gelip gitti. Yani' Ahmet geldi ve gitti.' anlamı vardır; dolayısıyla 've'den sonra virgül gelmeyeceği için '-ıp,ip'ten sonra da virgül gelemez.İstisnai durumlarda vardır elbet.


    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx


    Uyutsam ninnilerle İffeti bir kenarda,
    Pusudaki çığlığın dokunsam tetiğine.
    Bilirim; üç beş ahbap yine beni kınar da,
    Balyoz gibi iki söz; oturtsam gediğine.

    Son dizedeki noktalı virgül yanlış kullanılmış; çünkü cümlenin öznesi değişmiyor.

    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

    Dostluk denen duyguya çalıverip neşteri,
    Habis bir tümör gibi; gömsem bir kör kuyuya.
    Ey beni mekân tutup, meczup kılan histeri
    Kurutsam menşeini, kezzapla yuya yuya.



    İkinci dizede noktalı virgül yanlış kullanılmış; aynı bir önceki dörtlükteki hatalı kullanım var burada da.Özne değişmediği halde noktalı virgül kullanılmış; yanlıştır.


    Berayı malumat..

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 10.01.2012 - 15:48

    Öfke

    Öfke gelir göz kararır
    Öfke gider yüz kızarır
    Sabırlı ol sakin düşün
    İşin sonu nere varır

    Turhan Şahin

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 10.01.2012 - 15:38

    Ah O bir anlık öfkeler,
    Ne yürekler yakar
    Ne kalpler kırarlar.
    Nerede O anlık öfkelere
    Sabreden pehlivanlar.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 97 tane yorum bulunmakta