Sükût, bir nodül gibi oturdu boğazıma,
Kırbaç üstüne kırbaç; sabrın da bir canı var.
Gün ışığı görmemiş sözler doldu ağzıma,
Zaferle muştulandı; “Ateş Topu Canavar.”
Som öfkenin hazzıyla el sallayıp vefaya,
Âzât olsam pörsümüş yârenlik kisvesinden.
Külfeti kıymet bilen şu antika kafaya,
İçirsem kana kana; şirreti, cezvesinden.
Kini zifte yatırıp, katran kokan geceyi,
Boyasam usul usul hıncın sadık nevriyle.
Dimağımı kemiren o kadim bilmeceyi,
Kazısam fitil fitil hıyanetin cevriyle.
Uyutsam ninnilerle İffeti bir kenarda,
Pusudaki çığlığın dokunsam tetiğine.
Bilirim; üç beş ahbap yine beni kınar da,
Balyoz gibi iki söz; oturtsam gediğine.
Dostluk denen duyguya çalıverip neşteri,
Habis bir tümör gibi; gömsem bir kör kuyuya.
Ey beni mekân tutup, meczup kılan histeri
Kurutsam menşeini, kezzapla yuya yuya.
Kayıt Tarihi : 1.5.2011 19:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
-Sükût Füzesi-
Şiir başlığındaki Sükût dinginliği ifade eder, füze hız ve sesi ifade ettiğine göre ilk bakışta iki kelime arasında çelişki görünüyor, ancak bunu şiirin başlığına tezat sanatının aktarımı olarak düşünmek istiyorum.
Sükût, bir nodül gibi oturdu boğazıma,
Kırbaç üstüne kırbaç; sabrın da bir canı var.
Gün ışığı görmemiş sözler doldu ağzıma,
Zaferle muştulandı; “Ateş Topu Canavar.”
Giriş beyti; çaprazı, kurgusu, vurgulu söylemi redifli tam ve zengin uyağı ile kusursuzdur. Ancak,
''Kırbaç üstüne kırbaç; sabrın da bir canı var.'' anlam bozukluğu mevcuttur, çünkü sabrın canı olmaz sınırı olur. O halde mısra:
Kırbaç üstüne kırbaç; sabrın da sınırı var. ...şeklinde yeniden düzenlenmelidir.
Som öfkenin hazzıyla el sallayıp vefaya,
Âzât olsam pörsümüş yârenlik kisvesinden.
Külfeti kıymet bilen şu antika kafaya,
İçirsem kana kana; şirreti, cezvesinden.
İkinci bent de güzeldir. Ancak ''Külfeti kıymet bilen şu antika kafaya,'' mısrasındaki ''...kıymet'' kelimesi ''Külfet'' kelimesi ifade güçsüzlüğüne düşüyor. Buraya ''kıymet'' kelimesi yerine ''nimet'' kelimesi daha çok yakışacaktı.
''Külfeti kıymet bilen şu antika kafaya, '' mısrası,
Nimeti külfet sayan şu antika kafaya,
Şeklinde olsa çok daha anlamlı olurdu diye düşünüyorum.
Kini zifte yatırıp, katran kokan geceyi,
Boyasam usul usul hıncın sadık nevriyle.
Dimağımı kemiren o kadim bilmeceyi,
Kazısam fitil fitil hıyanetin cevriyle.
Hıyanetin cevriyle kadim bilmecinin kazınması uygun düşmemiş. Düşünceyi olumsuz bir platforma aktarmış. Aslında hata ''kadim'' kelimesin o yerde boşu boşuna harcanmasından kaynaklanıyor.
Dimağımı kemiren o kadim bilmeceyi, ... mısrasında ''kadim'' kelimesi yerine olumsuzluğu çağrıştıracak bir kelime bulunmalıydı. ör:''ketum'' olabilirdi. O zaman çözülemeyen bilmece anlamını sağlar ve daha güzel olurdu diye düşünüyorum.
Uyutsam ninnilerle İffeti bir kenarda,
Pusudaki çığlığın dokunsam tetiğine.
Bilirim; üç beş ahbap yine beni kınar da,
Balyoz gibi iki söz; oturtsam gediğine.
Uyutsam ninnilerle İffeti bir kenarda,... iffet duygusunun ninnilerle uyutulması şiire imge sağlamak düşüncesinden kaynaklanmış, ancak iffet duygusu uyututulmalı mıdır sorusu? sorunu da beraberinde getiriyor. İffet eğer özel isin anlamında kullanılmışsa şiir bireyselliğe atıf anlamını kazanır.
Pusudaki çığlığın dokunsam tetiğine. ... işte bu mısra mükemmeldir! Tebrik ederim.
Dostluk denen duyguya çalıverip neşteri,
Habis bir tümör gibi; gömsem bir kör kuyuya.
Ey beni mekân tutup, meczup kılan histeri
Kurutsam menşeini, kezzapla yuya yuya.
Final beyti anlam, vurgu alliterasyon yönünden yeniden alınması gerekiyor. Şöyle ki:
''Dostluk denen duyguya çalıverip neşteri, '' bu mısrada anlam kayması var. Neşter dostluğa değil düşmanlığa kin ve nefrete vurulmalıdır.
O zaman mısra:
'' Nefret denen duyguya çalıverip neşteri,'' şeklinde olmalıdır.
''Habis bir tümör gibi; gömsem bir kör kuyuya.'' mısrası vurgu ve alliterasyon yönünden, ''bir'' ve ''kör'' kelimeleri yer değiştirecektir.
''Ey beni mekân tutup, meczup kılan histeri'' şiirin bel kemiğini oluşturup final mısrasını pekiştirecek dize olduğu için çok önemlidir. Bu ve bundan sonra gelecek olan mısra şiirin akılda kalmasını sağlayacak olan beyiti oluşturaracağı için hata affetmez. Onun için:
''Ey beni mekân tutup, meczup kılan histeri'' mısrası: hatalıdır. Örneğin göğsü mekan tutabilir, veya kalbe taht kurar, veya aklı baştan alır... dikkat edilirse vücudun tümü yerine belli bir bölgenin tanımı ile daha anlamlı bir ifade yakalanabilmektedir.
Ey aklı meczup kılan kadim bilmez histeri, şeklinde veya buna benzer bir mısra kullanılabilir.
Kurutsam menşeini, kezzapla yuya yuya.
Şiirin finali yu'mak(yıkamak) çaprazıyla tunç uyağa girse de anlamda zayıflığa düşüyor. Kezap kurutucu değil eritici olduğu için değişik bir söylem bulmak gerekirdi. ''kuyuya'' kelimesi ile özellikle finalde en etkin vurguyu kanı'mca ''uykuya'' kelimesi ağlardı. O zaman final beyti:
Ey aklı meczup kılan kadim bilmez histeri,
Seni yatırsam dedim ebedî bir uykuya!
Şeklinde veya buna benzer bir beyitle daha vurgulu olur muydu diye düşünmeden edemedim.
Ey ünlenişini kullanılırken ''!'' işareti de kullanmak gerekir.
Sonuç olarak: şiir yer yer anlam bozulmalarına ve uyak uyumsuzluklarına uğrasa da mükemmel bir tını yakalamış. Bu kalemin çok daha başarılı şiirler yazacağına inanıyorum. düşündüm şiirin hakkı kaç puandır diye: Gönlümden 8 puan geçiyor.
Diğer şiirlerinizin de bir kısmına göz gezdirdim, çok güzel şiirleriniz var.
Not: Sevgili şair yazdıklarım hoşunuza gitmediyse yorumumu silebilirsiniz. İnanınız ki alınmam. Emeğimi gönülden helal ettim bilesiniz.
Sevgilerim ve saygılarım sayfanızdadır efendim:)
Yazıyım bari....
Seni daha öncede bir kaç defa muhatap almamıştım.
Yine muhatap almayacağım... Ezikliğin ne demek olduğunu sen gayet iyi bilirsin....
Tahammül olmadığından oluyor.
Görüşmek üzere ağabey
Hayırlı Geceler
Saygımla
TÜM YORUMLAR (97)