Büyük bir ateş gördü
İnerek yeryüzüne serilmiş,
Aldı onu dağıttı
Rüyalarına verilmiş.
Gündüz rüyalarına.
Düşlerine, hayallerine...
Bulmuş eline;
Dağıttığı, arıttığı.
Büyük bir ateş gördü;
İnerken görmedi her şeyi,
Her şey vardı
Ateş halinde ve erimemiş
Kar sürdü yüzüne;
Bir ateş çehresinde yaktı
Mimci mimik vermeyen
Buz gibi, donuk
Belki buz olsaydı
Yüzü de donmuş olabilirdi;
Ama karla haşır neşir,
İçi kordan öteye geçti.
Ve yine de Norveç-Balıkçı.
Çünkü buzlar
Erimeye başladı.
Hava iki derece arttı.
Büyük bir ateş gördü
Göktekini aldı yüzüne sürdü
Yaktı ateşini karşıtını.
Büyük bir karşıt sürdü.
Buz, kar, dolunay;
Kurtadam ve Frankenstein;
Justine'le Elizabeth;
Güneş'ten mutlu hepsi.
Koşanları gördü,
Yürüyenleri, sürünenleri,
Akıllı ve akılsızları,
Vicdansız ve karşıtlarını
Büyük ateş gördüğünde
Tanrı'yı yarattı kendinde,
O ateşi aldı attı;
Cemiyet geneli, şeytana tapan.
Kar ve buz sürdü
Temeline nefretin, kinin.
Gene de kini kendini
Oluşturmaya devam ediyor.
Cemiyet geneli,
Körü körüne tapan.
Putlara taparlar hala;
Kuru koşarlar, putlardırlar.
İsteksiz büyücülüktür:
Aşk bir ayinse
Muskacılığı, üfürükçülüğü
İş haline getirmek iğrenç.
Büyük bir ateş gördü
Rüyalarına, gündüz düşlerine.
Gündüz olan'ın
Zordur gece rüyası.
Ve hayalettir ama Casper.
Bir kuyu açılıyor
Aşağı, en dip yerlere;
Ordaki toz duman, yutan.
Ama göğe fırlatıyor son hız
Ve giderken, düşünürken;
Sevinirken, üzülürken;
Kararlısın, asılsın.
Yeni gök oluşuyor;
Tozu dumanı aşağıdan aldı,
Parçalarını ise kendi
Verdi bulutlu ona.
Fazla düşünme gökkuşağı.
Ussal çalışmaların
Zaten yerli yerinde,
Kementi tut yıldızlardan.
Sessiz bir örümcek
Kadar içtenlikli geliyor
Kanat çırpıp duran
Benekli al uç uç.
Körü körüne itaat, son bulsun;
Ama eş değiştirmeler,
oyunlar, tapmacalar hayata
gerekince olsun sadece
Çünkü zaten
İsviçre Mont Blanc;
O aydınlık takkesiyle,
Dingin su birikintileriyle,
Fiyortlardır;
Buz kanalında
İlerliyor celse.
Ah, şu gündüz düşleri! !
Yzdı kumdan kalesinde,
Büyük ateşi gördüğünde;
Gelip giden dalgalara,
Onlara, bilinçli...
Ama onlara
Sevgisini verdi;
Dalgalar şöyle
Biraz duruldu.
Kıpırtısız suda
Taliesin Merlin yürüyüşü.
Yeniden doğmak
Yoktur aşkta.
Yeniden doğmak
Yoktur aşkta.
Varolanlar vardır.
Şey yaşanmıştır.
Tek düşünmesini bekle,
Gündüz rüyaların'a,
Gece bekleyişlerine,
Baykuş hoplamalarına
Büyük ateş gördüğünde
Buz dağıttı
Hayata çehresinde,
Kar közledi içinde.
Damda sükut
Didişmek kadar iyi;
Geçecek anın müjdesiyle,
Gelsin barut.
Kayıt Tarihi : 16.11.2008 14:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/11/16/sukut-35.jpg)
TÜM YORUMLAR (3)