Ayrılıklara karşı vurdumduymazım.
Keyifleri dört köşe ayrılıkları
Kaldırım taşı gibi döşedim yollarıma
Çektikleri yaslar umurunda değil hovarda yanımın…
İyi de…
“Merhaba! ” dediği o günden beri,
Niye aklım o kıza takılı kaldı?
Haber güvercini pencereme kondukça
Neden bacaklarında bağlı bir pusula olup olmadığına bakıyorum?
Kalbimdeki ritm bozukluğunun ne zaman başladığını da hatırlayamıyorum.
İlk “Merhaba” dediği günden beri mi?
Yoksa, o küçük vesikalık fotoğrafını
Cüzdanımda taşımaya başladığımdan beri mi?
Bu aşk hangi şiirin hangi mısraında dillendi?
Ayrılıklarının vurdumduymazlığıyla hovarda gönlüm
Yanıp tutuşuyor şimdi!
Aşkların birer hovardalıktan ibaret olduğu yaşamda,
Ne yapmalıyım,
Nasıl yapmalıyım,
Bilmem ki…
Ayrılıklar neden birer pişmanlık,
Aşklar tutku oldu bana?
Vurdumduymazlıklarımın kedere büründüğü bu tarihi not düşmeliyim…
Artık, yaşarken ölmenin sırrını biliyorum.
Artık, derin nefeslerle soluyorum, yaşamı hissederek…
Sana şükürler olsun Tanrım! ...
Kayıt Tarihi : 13.11.2015 18:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!