Şükür Namazı ve Anıtkabirin Silüetini Bo ...

Önder Karaçay
1808

ŞİİR


81

TAKİPÇİ

Şükür Namazı ve Anıtkabirin Silüetini Bozacak Cami Projesi

Fakir dua merkezleri boşuna ihtişamlı yapılar olarak yapılmıyor. Kim yaptırmış sorusunu insanlara sorduruyor. Buna rağmen gösteriş dininin her gün müşterisi azalıyor. Birilerinin ise tahtı sarsılıyor.

İstanbul hava limanı ile ülkeye ilk kez gelen bir yabancıyı ilk bir cami karşılıyor.

Yıkılan ve kapatılan fabrikalar yerine yapıldı.

İmam hatip okullarında yetişen müslümanlar için Allah'ın evi diye yaptırılarak pazarlandı.

Tüm yeni teknoloji ile donatıldı.

Dinde devrimi gösteriş ile yaptılar.

Ha birde bütün bu gelişmelere şükrü artırmak için bir rekatlık şükür namazı üretildi.

Camide birden kalkıp herkes bir rekatlık şükür namazı kılmayı öğrendi.

Buna Beykoz'da bir camide şahit oldum.

Sordum bu namaz ne namazı diye.

Şükür namazı dediler.

Ne için şükrediyorsunuz?

Bilelim bizde şükredelim şükürsüz kimse kalmasın dedim.

Bizde ne için şükrettiğimizi bilmiyoruz deyince hiç şaşırmadım.

Nasıl şükür etmesin bu insanlar kendi kendime dedim.

Hazine arazisi üzerine ev yapmışlar bu başarı için şükür etmek gerekmiyor mu?

1994 yılından 2010 tarihine kadar oy vererek ülke yönetimini bile ele geçirmişler bu da şükür sebebi değil mi?

Belediye her ay üç yüz lira çek veriyormuş buna nasıl şükür etmesinler.

2b yasası çıkınca tapularda alınınca şükür namazını iki rekat yapar tüyü bitmemiş yetimin hakkını aldıkları için yaratana yaratanın evinde bu minnet borcunu öder dedim bu müslümanlar.

Siyasal islam!

Camiler ülke sorunlarına çözüm aranan dünyada yerini kimsenin bilmediği yerlere cami yapmak için belgesiz para toplanan yerler haline gelince yeryüzü dini olacağı için şükür namazının nesi yanlış?

Bütçeden en fazla pay diyanete aktarılıyorken bu kadar şükür az bile.

Ne önemi var bunun karşısında okulların olanaklarının yetersiz nitelikli öğretmen eksikliğinin ne önemi var.

Üniversite kazanmak için aileler çocuklarını özel okullara para akıtarak geri kalmamaları için hazırlıyorlar bunun ne önemi var.

Eğitim paralı sağlık paralı çok şükür!

Yaşam pahalı neyimiz var neyimiz yok küresel ve yerli sirk kurumlarının eline geçmesinin ne önemi var.

Verdiğimiz vergiler gitmediğimiz/gidemediğimiz gösterişli dua merkezleri için ve orada siyaset yapan imamlar için harcanıyor bu şükür dışında bir sadakat gerektiriyor.

Koşulsuz biat ve itaat ile buda çözülmüş.

Bu ülkede şükrü eksik insanlar sorun!

Üniversiteye değil tefeci bankalara müşteri olarak kaydı yapılıyor her öğrencinin. Karşılıksız para ile çözülmüş her sorun. Daha ne istiyor insanlar şükretmek için?

Üniversiteden mezun olduğunda bir meslek sahibi değil büyük bir borcun altında kalıyor. Hayata borç ile başlayan her gencimizin hayatı tefecilerin insafına terk ediliyor. Bu iktidar tefecilere müşteri çoğaltmak mevcut sömürü düzeninin ayakta kalması için daha ne yapsın?

Üstelik tüm camilerde nas hakim!

Dua merkezlerini dolduranlar ise destek verdikleri liderlerinin tefeciliğe ve faize karşı olduğuna inanıyor.

Sen neden inanmıyor ve şükrü eksik ediyorsun?

Kafir veya münafık olmak lazım bunun değerini bilmemek için.

Milli güvenlik sorunu banka ve holding sahipleri devlet yok, şirketler var diyor. Daha da ileri giderek devleti yönetenlere aleni talimat veriyorlar. Asgari ücreti şu kadar yapabilirsiniz. Bizden biraz fazla vergi alabilirsiniz diye haddini aşmaya devam ediyorlar. Oysa silinen vergiler insana dudak büktürüyor.

Devleti yönetenler devleti bir anonim şirket gibi yönetmeliyiz diyerek devlet yok, şirketler var diyenlere adeta pas veriyor.

Kol kola halka karşı olduklarını artık gizlemiyorlar.

Kamulaştırma kararı alın diyenler bu sömürgeye dur diyenler olarak bu ülkeye kötülük yapıyorlar.

Bundan sonra kendime geliyor ve yazıya olması gerektiği gibi devam ediyorum. Daha fazla dayanamadım yaptıklarını yazmaya!

Din ile siyasetin ve din ile paranın bağını koparmayan toplumlarda; din paranın, para dincinin hizmetinden çıkmaz.

Para kimin?

Hepimizin. Sömürgecilerin hizmetinden çıkmayan kim oluyor o zaman?

Anlaşılması için daha nasıl soralım?

Bir asır önce laiklik devrimi ile biz bu bağı koparmış bir ulus olma yoluna girmiştik.

Gericiliğe geri döndürdüler ülkeyi.

Okuyan insan sayısı arttıkça birilerini afakanlar basıyordu. Oysa tersi olması gerekmiyor muydu?

Genç Cumhuriyet sarayın olmadığı yer Ankara'yı başkent seçmişti.

Bugün Çankaya köşkü yerine Ankara'da hem de Atatürk orman çiftliği arazisi üzerine kurulu saraydan yönetilemiyor ülke.

Hayatında Lozan Barış Antlaşması'nın maddelerini hiç okumayanlar gizli maddeleri olduğuna inananları çoğaltıyordu. Doğal kaynaklar bile bu anlaşma yüzümden çıkartılmadına inananlar yirmi yıldır maden ruhsatlarını yabancılara satan zihniyete toz kondurmuyordu. 360 bin adet maden ruhsatı yeryüzü çetesi şirk kurumlarına satılmış dediğimizde yalan söyleyen biz oluyorduk.

Yabancıya toprak ve vatandaşlık satışı yapıldığını söyleyenler her yerden aforoz ediliyordu.

Bu kadar gösterişli caminin, devlet memuru olan bunca imamın, sayısı bilinmeyen tarikat ve cemaatlerin devletin içine sızdığı bir toplumda başka hangi netice alınabilir diye insan kendisine soru sormaya bile gerek görmüyor.

Hakkını ulufe gibi dağıtanın iki dudağı ve niyetine sığmayı kendine layık görüyor ve birde kalkıp bize din ve inanç dersi veriyor. İnandığı din din mi? Yoksa bir sömürgeci dini mi? Dinden çıkarım korkusu ile cehennemlik olurum korkusu ile kalkıp bize karşı bir rekat namaz daha kılıyor.

Yaşamak zorunda kaldığın ülkenin manzarasını yazdım sana.

Ankara'da Cumhuriyet Halk partisine kendi adamını belediye başkanı seçtirerek Anıtkabir'in silüetini bozacak cami projesi yapılması konuşulunca pes dedim artık. Kitlelerini bu yolla ayakta tutuyorlar.

Dinsiz bunlar Anıtkabir yakınına cami istemiyor diyerek kendi kitlelerini kendi yanlarında tutacaklar.

Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlığını bunlara kaptıran Cumhuriyet Halk Partisine ne diyeyim bilemedim.

Cumhuriyet Halk partisi seçmenleri de şükür namazı kılsın diye Anıtkabir'e cami yapmak istiyor olabilirler.

Ülkede tek eksik zulme şükür çünkü!

Bir gün tüm siyasi partilerin hepsini kapatınca ve kamulaştırma devrimi gerçekleşince çok şey demiş olacağız.

Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 10.7.2024 17:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


♾️ Mobbing Bank Türk Fırtınası diyor ki;

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!