Allah’a (c.c.) verdiklerinden dolayı duyulan minneti dile getirmek olan şükür, ahlâki bir kavram olarak, yapılan bir iyiliğin kadir kıymetini bilip makbule geçtiğini dile getirmek, iyilik edeni övmek, nankör olmamak demektir.
Kul kendisini yaratıp rızıklandıran, koruyup gözeten, Rabbinin bu lütfuna karşılık olarak şükreder. Şükür bir başka anlatımla kulun Rabbini yücelterek övmesi de demektir.
İnsanın Allah’a (c.c.) şükretmesi, O’na duyduğu minnete teşekkür etmesi anlamına da gelir, bir bakıma. Ama asıl şükür verilen her türlü nimeti yerli yerinde kullanmakla olur, olmalıdır.
Allah’ın (c.c.) verdiği her nimetin şükrünün kendi cinsinden olması, şükrün değerini arttırıcı bir unsur olarak görülmeli ve buna göre davranılmalıdır.
Örneğin: Verilen zenginliğin şükrü bu zenginlikten ihtiyacı olanlara payını vermekle olur. Sağlığın şükrü, beden ve ruhu haramlardan sakınmakla, hayatın şükrü onu Rıza-i İlahi’ye uygun bir biçimde yaşamakla…
Şükretmek aynı zamanda nimetin artmasına da vesiledir. Allah (c.c.) ” Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: And olsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.” (İbrahim,14/7) diye buyurmuştur.
Bir kimsenin yapılan bir iyiliğe karşı, iyiliği yapana teşekkür etmesi, ahlâki bir sorumluluk ve hatta bir görevdir. İyilikte bulunanı övmek ve ona dua etmek de bir tür teşekkürdür.
İnsanlara teşekkür etmeyi bilmeyen ya da yüksünen biri Allah’a (c.c.) da şükretmeyi bilmez.
Bakara suresi 172. ayeti kerimesinde Allah Azze ve Celle, kullarına “Ey iman edenler! Eğer siz ancak Allah’a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızkların iyi ve temizlerinden yiyin ve Allah’a şükredin.” diye buyurmaktadır.
İnsanoğlu kendisine bağışlanmış olan sonsuz nimetlere karşılık olarak Yaratıcısına şükretmeyi, şükredebilmeyi kendisine verilmiş büyük bir ödül olarak görmeli ve ona gerekli olan değeri vermeyi bilmelidir ki ancak o zaman yaratılış amacına hizmet etmiş olsun.
Rıza-i İlahi'ye uygun hareket etmenin yolu şükür nimetini gereği gibi kullanmaktan ve kişinin hayatının her anında şükretmeyi kendisinde alışkanlık haline getirmeyi bilmekten geçer.
Şükretmek bir başka deyişle insanın yürümekte olduğu hayat yolunun doğruluğunu göstermesi bakımından da önemli bir göstergedir ya da öyle olmalıdır.
Bir başka deyişle şükretmeyi bilmek ve bunun gereğini yerine getirmek kişiye kul olma bilinci kazandırır, ona Rabbinin katında değer katar ki insanın bu nimeti terk etmesi onun kendisine yapacağı en büyük kötülük olsa gerektir.
Akıllı insan kendisine kötülük etmez. Ona vermiş olduğu nimetlerden ötürü Rabbine şükretmekten kendisini asla mahrum bırakmaz, bırakmamalıdır./12.09.12
Kayıt Tarihi : 21.10.2009 12:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
amin amin rabbim bizlere şükrü yaşamayılutfetsin...
başarılar dilerim hizmetlerinde..
TÜM YORUMLAR (4)