Sükunetten Uzaktı Ortadoğu

Ercan Cengiz
317

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Sükunetten Uzaktı Ortadoğu

İlk cemresiydi daha toprağa düşen
Karanlığa inat bir cemre
İlk silkinişleri şimşek oldu beyinlere.

Çocuklar kurbağa toplardı
Arı kovanları etrafında dolaşamazdı yabancılar
Vietnam özgürlük savaşçılarının tekniğinde
Toprağa cemre düştü alnındaki yıldızdan,
Orada karanlığı döverdi bir başka mevsim.

Sükunetten uzaktı Ortadoğu
Kabullenmeyen bir ülkenin gerçekliğine
Onlu yıllarla darbeler bağlanırdı,
Kurulurdu sokaklara idam sehpaları
Tedirgindi çorlu toprak.

Bir başka mevsimin en uzun geceleri
Newrozlaşırdı günler karanlığa inat
Isınırdı meşenin damarı,
Toprağa cemre düşerdi
Kabullenmeyen bir ülke içinden
Alişer'in sözü gelirdi torunlarının kulaklarına
Sırdaştırlar, toprakla sözlü ezgileri,
Gelirdi gecenin melekleri
Giderdi gecenin melekleri
Newrozlaşan günlerdi ilk cemreden kalma.

Toprağın yüzü gülerdi hasat zamanı
Çatırdardı karanlık,
Yağmuru çekerdi toprağın yüzü
Çorlu toprak tedirgin.

Sükunetten uzaktı Ortadoğu
Hesap kitap içindeydi tüm dünya
Yürekler dağlanmıştı kor ateşinde
Alınteri ezilmişti çarkın dişlilerinde
Açlıktan kazınırken karınları
Sonbahar yakılırdı,
Kış kovulurdu ülkeden
Newrozlaşırdı günler.

Şafağa vuran bir başka mevsim
Bahardı, yazdı Mezopotamya
İnsanı yaratmaydı insanlığa
Toprağı kaplarken ezili alınteri...

(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap)

Uyandırın Silkinsin

Uyandırın, beceriniz de varsa
Ellerinden tutup kaldırın ayağa
Karanlığa yatanı
En güzeli de olsa uykusunu,
Koysun yılanın koynuna.
Uyandırın derdine kadeh kaldıranı
Ellerinden tutun
Kadehini kaldırırken de birileri
Hizmet etmektedir ona.

Uyandırın,
Elinden çalınan ekmeğin kavgasına
Beynine girmeden korkunun duvarı
Uyandırın silkinsin.

...

Uyandırın yoğurmak için emeğini
Kan deryasında kaybolmadan izi,
Yük kaçkınları türemiş gezinirler
Gözlerini açıp parmaklarınızla gösterin
Ağırlaşır yükü bu sevdanın altında.

Ellerine bakarsın ateşlenmiş kalbinle
Yılların öfkesini çıkarırcasına yuvasından
Sevdası büyür ellerinin yükü de büyürdü
O nasırlı ellerin...

Geleceğini küçük adımlarında mı görürsün
Atamadan üstünden yük kaçkınlarının yükünü
Nesiller boyu gitmek istersin ya kök köke
Dedene kadar ancak, gözlerinin ışığı...
Bırakırsan olduğu yerde yük kaçkınlarını
İsyanındır, çığlığındır der kulak veririm
Sevdanın şarkısında dile gelen sesine...

(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap)

Duyanlarda mı Duymadılar

Bizi bombaladılar önce,
Bir tek biz miydik?
Bombalanan topraklarda
Gingko bitiyor şimdi.

Hiroşima'dan sonra
Ülkeme geldi sıra
Halepçe'ye düştü
Acı, kahır içinde,
Hardal gazında
Yumdu gözlerini
Beşbin Kürt
Beşbin yürek,
Beşbin insan çığlığı...

Çarkın dişlerinde
Kayboldular,
Duyanlarda...
Duymadılar
Efendilerinin
Gölgelerinde
Kaldı kulakları
Görenlerde...

(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap)

Suya Kalır Berraklaşması

Yağmurla,
Güneşle,
Buluşan toprak
Herkese yettiği kadar gülümser.
Şafağa vuran ülkenin ezgilerinde.
Nasıl ki veriyorsa güneş sıcaklığını
Şeftalinin çekirdeğine değin
Rengini
Nasıl ki veriyorsa toprağa
Gülümsemeyi
Ve yayıyorsa dört bir yana,
Rüzgara kalır taşıması
Yağmura kalır okşaması
Suya kalır berraklaşması...

Toprağa cemre düştüğünde
Newroz'dur
Hazreti Ali'nin doğumuna
Mazlum'un eylemine
Denk gelir
Güneş gülümseyerek bırakır
Kendini toprağın üstüne,
Katline koşan serserinin
Bilmezliği ne? ...
Yaprağından
Dalından dökülen
Külün üzerinden
Girmek için toprağın bir ucundan,
Filize durup yarınlara
Bir dal, bir fidan...
Ve bükülmeyen Çınar
Ape Musa doğdu
Bu topraklarda...

(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap)

Kanadı Kırık Kuş

Bir ülke, gökyüzü kaplıydı dumanla
Ama baykuş, ötmüyordu henüz
Gecenin melekleri dibine çömeli
Dipnotunu düşerlerken
Minnacık cep defterlerine...

Kanadı kırık kuş buruk kalbindeydi
Çatışmalar ortasında kalırdı,
Akbababalar konuşurlardı üzerine.
Gidilmezse bu yol,
Delinmezse gecenin karanlığı
Hiçbirineydi başlamaları...
Bir nehrin yatağından akarken
Toprağın ezgisi okyanusa doğru
Çağlayan sesleriydi vadilerden geçen
Yalınayaktılar gecenin melekleri...

Patladı patırtı, koptu tozu duman içinde
Zindan bakışlıydı gelenler
Yüreğine düşmüştü bomba
Patlarsa bir gün
O yüreğinden patlardı...
Balık bilinir, su bilinirdi
Gecenin melekleri bilinirdi
Dağın sesinde
Her geçen gün
Yenilenmiş umutları...

(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap)

İkirciklere Ağ Atarlar

İkirciklerin
İştahı kabarıyor
Yem gelirken
Orta yere.
İkircikler aç,
Kendinden uzakta,
Yabancı
On adım
Gerisindedir sözleri.
Yem
Açlıkları
Kendine çekiyor
Koştururlar
Şimdi
Suyun
Yüzündedirler
Yarış içinde...
Ağ atılır tümüne.

İnsanlaşmanın
Korkusudur
Donuk gözlerde
Yüzleri ürpek
Ağa tutunurlar
Namussuzca.
Korkaklar,
Kaçkınlar
Soysuzlaşmalar
O ağdadır.
Estetik işe yaramadı
Korkuluğa da
Yaranmadan
Kuruyacaklar...

(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap)

Düşüncenin Körlüğü Dilendirir

Düşüncenin körlüğü
Besmele okutur
Karanlığa
Dilendirir.
Boş gözlerle
Bakındırır
Burnunun tepesinden
Bir yanının felcidir.
Beynindeki
Kurt kemiriğidir
Karanlığın,
Korkuya eğilir mi dilin
Ve de elin
Üç kuruşa satarsa emeğini
Tüccarlara
Ucuzca bir yaşam içinde
Gerçekliğinden uzaklara
Düşersin...

Düşüncenin körlüğü
İnsanı savurur
Aşktan,
Topraktan edercesine
Ve de kendinin
Olamayacak kadar
Boş bir esintide,
Ömür tüketir...

Boş gözlerde
Düşünce körlüğü
Bakındırırsa eğer
Bir ışık,
Bir kıvılcım
Ancak yol boyu
Göbeğinden
Yarıyorsa karanlığı
Benliğine
Alamayacak kadar da
Derin
Silkelenmelerle
Üzerinden dökülür...

(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap)

Ayakta Kalırdı

Bir lokma ekmeği tanır
Kokusundan anlardı
Bir bardak suda görür,
Ayakta kalırdı,
Zorluklara dayanmasını bilirdi
Üstüne çöken karanlığı
Oyunlarını...

Bir lokma ekmeği bilir
Bir bardak suda korkusuzca
Ayağa kalkardı.

Zindan içinde,
Zindandaydı
Gönlünde tutmaya
Çalışır, çabalardı
Gidenlerin arkasından,
Düşenleri görür
Ayakta kalırdı.

İhanete düşmemek için
Kendini tanır, bilirdi
Bir lokma ekmekte
Bir bardak suda anlardı
İhanet ki sarmaş dolaş,
Ayağına dolanırdı
Yürürdü üstüne üstüne
İnsan olabilmesi için.
Kendinin olduğunda
Ayakta kalır kavrardı
Ve emeksiz hiç bir şeye
Dönüp bakmazdı bile...

(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap)

Babadan Bilme Yaşardı

Kaplumbağa sabrıyla bir demirci
Yapardı, spariş gelen orağı
Hava karardığında ikindi vaktiydi
Bedenini saran karanlık, sırtından girmişti
Soğurdu bedeni kara bulutun ardında...

İklimi değildi bu ülkenin
Bu coğrafyanın iklimi değil
Bir yanda düşünürdü ak saçınan
Soğumuş teri kor ateşe damlardı.

Bir ömür gelip geçerdi
İnadına çile yüklenirdi sanki,
Kendi toprağında ağzı dolu
Gülemezdi insan.

Babadan kalma miras
Gelip geçerdi bir ömür
Bir adım büyütmez,
Bir gün götürmezdi
Babadan bilme yaşardı
Günbegün, tam bir ömür
Sınır geçmez, yol geçmezdi
Çilesini yüklenirken omuzlarına...

(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap)

Emeğini Çalanlar Doyar mı

Dilim dilim ekmeğinden çalınır
Karanlığın karasındasın
Üstüne tutsak da olursun
Neyin açlığıdır ki bu, gizemlidir.
Emeğini çalanlar doyar mı sanırsın
Alçaklığın binbir türlüsü
Ve en son tekniğiyle
Emeğine saldırırlar
Kanında pıhtılaşan zalimin zulmüdür
Türlü türlü insan suretleri türerler
Koordineli ve
Aşağılık bir yaşam içinde
Soysuzca...

Tutulmaları, kara olmalarındandır
Karanlığın karası
Kılıf olacak kadar
Zalimin gözündedirler
Ne varsa emeğe dayalı
Elinde bilirler.

Karanlıktan kopan bulut
Kollarında yağmur mu taşır?
Bir bardak suda, emeğini
Boğmaya da çalışırlar
Doyulmaz mı emeğine,
Doymaz mı toprağına? ...

(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap)

Ercan Cengiz
Kayıt Tarihi : 13.12.2005 01:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


(1.Sükunetten uzaktı Ortadoğu, 2.Uyandırın silkinsin, 3.Duyanlarda mı duymadılar, 4.Suya kalır berraklaşması, 5.Kanadı kırık kuş, 6.İkirciklere ağ atarlar, 7.Düşüncenin körlüğü dilendirir, 8.Ayakta kalırdı, 9.Babadan bilme yaşardı, 10.Emeğini çalanlar doyar mı)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nilgün Aras
    Nilgün Aras

    Bu şiir beni sardı mı sardı. Neyi dert ettim. Newroz kelimesini (bu arada gerçekten çift v ile mi yazılır o)
    Niye dert ettim. Bir şair ne zaman bir kelimeyi takıntı yapsa ben dert ederim. Düşünürüm ki kıskaca sokmuştur şair kendini. Yaratıcılığımıza ne oldu?

    Cevap Yaz
  • Dolunay Enver
    Dolunay Enver

    Bahardı, yazdı Mezopotamya
    İnsanı yaratmaydı insanlığa

    harika, şiir okudum
    dolunay enver

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Ercan Cengiz