Ve babam öldü...
Küçükken bacaklarına sarılıp
Yere yatırmaya çalıştığım
Pes dedirtene kadar üzerinden atlamadığım
Sırf kovboy olmak için at yaptığım
Sonrada boynuna sarılıp kokladığım babam; öldü
zaman sensizliği bir nakış gibi içime işliyor
yalnızlık öyle acı ki en derin yaralarıma dokunuyor
göz yaşlarım isyan etmiş bırakmış kendini
her aktığında şiddetle kan damlatıyor
bedenim kan olmuş, ruhum kırmızısında
Kuytu bir köşeye misafir olan yonca misali
Üç yaprağa sıkışmışsa da dünyam
Dördüncüde gizlenmişti
Büyünün kilidi
Sihri, iksiri
Bir fon müziğine eşlik eden ney misali
Herşey eylül yavaşlığında gelişti aslında
Güneşin eylül hüznünde doğduğu gibi
Yavaş yavaş ve çok uzaktan
Eylülde dalından ayrılan, küçük bir yaprak gibi...
Bir çiğitte saklıydı herşey aslında
Sonra bir toptak sonra sen sonra ben
Fidan dedik aşkımızın adına
Aldığımız her nefestebiraz daha yeşeren
Tazeydi ve kırılgandı küçük fidan
Bunu senden habersiz yapıyorum
Gecenin varlığına şahit yıldızlarla birlikte
Lapa lapa yağan kar tanelerinin arasından
Senin sırlı dünyana koşuyorum.....
Bunu senden habersiz yapıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!