Bu nimet-i vâfir, gözden ırak kalır mı?
Gafletle uyuyan, Hakk'ı hiç sorar mı?
Her an lütf-u Hüdâ, bu rızk-ı mezkûr,
Şükrü az olanın, hâli nedir, gör ey kul..!
Zerrât-ı cihan, hep zikr ile secdede,
Sema durur, yer durur, her an her kıdemde,
Mâsivâ meşgul iken, fecir vaktinde,
Nefsin esiri olan, Rabb’ini anar mı ey kul?
Huzur-u dâim, görmez o göz yine,
Nefsin hevâsı, düşürmüştür gine.
Lütf-u Mevlâ bol iken, yüz çevrilir niçin?
Az şükür eden, feyzi tüketir ey kul..!
Ecelin vadesi, durmaz bir anlık,
Makam-ı fânideyiz, bu yolda yalnızlık.
Hamd-ü senâ'yı şükrü eyle azık,
Tevekkül gerek bize, tevekkül ey kul..!
Kayıt Tarihi : 26.11.2025 02:09:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kullanılan Kelimeler ve Anlamları; Nimet-i Vâfir: Bol, çok nimet. Gaflet: Dikkatsizlik, yanılgı, farkında olmama. Lütf-u Hüdâ / Mevlâ: Allah'ın CC lütfu. Rızk-ı Mezkûr: Zikredilen, anılan rızık. Zerrât-ı Cihan: Cihandaki zerreler, atomlar. Secde: Eğilme, kulluk. Sema / Kıdem: Gök / Eskilik, süreklilik. Mâsivâ: Allah'tan CC başka olan her şey (dünya, mal, mülk). Nefsin hevâsı: Nefsin arzusu, hevesi. Feyz: Manevi bereket, bolluk. Makam-ı Fânî: Geçici, ölümlü dünya makamı.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!