Cehaletin karşısında her zaman
Dağ gibi durursun sen öğretmenim
Coşarak sinende aşk ile iman
Hedefe yürürsün sen öğretmenim
Gül yüzünde aydınlığın izleri
Gözünle süzersin masum gözleri
Tehlikeden sakınarak bizleri
Daima korursun sen öğretmenim
Orta direğisin Cumhuriyet’in
Çetindir gerçekten sınavın çetin
Uygarlığa erişmektir niyetin
Bize hız verirsin sen öğretmenim
Demeden kar, tipi, dolu ve yağmur
Dinlemezsin evet, ne sel ne çamur
Üstümüze titreyerek bir ömür
Adeta erirsin sen öğretmenim
Ahmet Süreyya Durna
Ahmet Süreyya DurnaKayıt Tarihi : 25.11.2008 13:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Anlatılan ve anlam içeriği bakımından muhteşem.
Bu vesile ile o kutsal görevin çatısı altındaki tüm öğretmenlere saygılar.
Seni tanımış olmanın mutluluğunu hep yaşadım.
Yaşayan halk şairlerimizin yaşarken tanınması ve hak ettikleri sevgiyi, saygıyı görmeleri bizler için en büyük arzularımızdan biri.
Senin bizlere örnek olan şiirlerini birlikte okuyup, irdeleyip ve sonunda eserin basılmış haline sahip olmak ise sonsuz bir sevinç kaynağı oldu. Basılmış kitabında editör olarak bir parçacık hizmetim olmuşsa, bunda da yine senin payın vardır. Birlikte çalışırken çok şey öğrendim şiir adına, halk şairleri üzerine. Şiir yazma ve şairi anlama yolunda bana kazandırdıkların sayısız.
„Bilenle bilmeyen bir olur mu?“ diye boşuna yazmıyor kutsal kitabımızda.
Bu şiirinin içinde yazılan o eşşiz özelliklere sahip olmak için durmadan mücadele ettim ve son nefesime kadar da edeceğim. Eksilerimi düzeltme yolunda kararlıyım yüce Yaradan’ın izni ile. Ben Musatafa Kemal Atatürk’ün ve atalarımızın kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin bir öğretmeniyim. Onların çizdiği yoldan asla şaşmayacağım ve şaşırtamayacaklar.
Buradan başta Başöğretmenim Mustafa Kemal Atatürk ve ebediyete göçmüş öğretmenlerimin manevi varlıklarının huzurunda sonsuz sevgi-saygı ile eğiliyor, şu anda görevinin başında ya da emekli olan tüm öğretmenlerimi ayakta selamlıyor, sonsuz sevgimi, saygımı sunuyorum.
Ve saygıdeğer şaiirimiz, can dostum Süreyya; bu anlamlı şiirin için teşekkürü bir borç biliyor, dizelerin sahibinin önünde sonsuz saygı ve sevgi ile eğiliyorum.
Anlarımız aydınlık olsun.
Kar kürüdüm, soba yaktım. Soba yanıp sınıf ısınıncaya kadar o fakir, zayıf, yetim yavruların ellerini avuçlarımda, yanaklarını göğsümde ısıttım.
Yeminle söylüyorum, yeniden dünyaya gelsem, hatta bin kere gelsem yine öğretmen olmak isterim.
Bu meslek, başka meslek. Ancak TADAN BİLİR.
Ve bu meslek; cenab-ı Zü'l Celâl'in mesleği. 'O Adem'e esmayı öğretti' Bu meslek peygamberler mesleği. Her peygamber kendi tedrisinde hakkı hakikati öğretti. Başkaca şuna buna dayandırmak bu mesleğin ulviyetine zarar veriyor diye düşünüyorum. Zira şu bu yokken de bu meslek vardı.
Velhasıl şu yalancı dünyada öğreten veya öğrenenden birisi olmak güzel şey. En değerli varlık insan. Taşa, toprağa, demire, oduna, hayvana, paraya hizmet etmektense insana hizmet etmek çok daha güzel.
Her türlü “DEĞER” in değerini bilen ve şiirleştiren Sayın Ahmet Bey’in usta kalemini yürekten kutluyor kadirşinas yüreğine saygılar sunuyorum.
(Şükran Öğretmenime bizden de şükranlar)
TÜM YORUMLAR (7)