Nene suskun!
Bir leyla hasreti nene suskun
Yolcusunu bekler gibi tedirgin.
Takılmış kalmış bir noktaya,
Tomurcuk gülü açmadan solmuş
Her geçen yolcuya sormuş
Sis vardı
Sis vardı, tırmandık yarlara!
Aynı yolda yürüdük,
Beraber çektik çileyi.
Dikenler kanattı ellerimizi,
Güneşime gölge oldun niye?
Beni terk ettin gecelere…
Karanlıklara mahkum bıraktın.
Baykuş sesleri ile uyandım!
Hükmü kim verdi,
Bu karanlığa ?
Sır kapısı mı
İlk bahar gelir,güller açar,
Koparmağa kıyamazsın,
Er yada geç koparırlar.
Zaman su gibi akar,diken üstünde…
Dikenler kanatır yüreğimi.
Suskundu deniz .Kıyısında duranlar bu sessizliğe şaşkın bakıyor bir mana veremiyordu.İçinde bulunan canavarlar bir toplantı yapıyorlardı. Denizi bölüşmek icin ,bir türlü anlaşamıyorlardı.Bir tanesi ayağa kalktı ben istersem bu denizi yok ederim.Bir taneside dediki hakça bölüşelim. Kimse üzülmesin. Diğerleri ise herkez gücü büyüklüğünde alsın. Sonu gelmeyecek tartışmalar başladı. Denizi yok edersen kendinide yok edersin.Güldü bu benim benim olmadıktan sonra hayatımın ne önemi var Beni destekliyen elini kaldırsın.Hepiside deniz kadar suskundu.Birden ayağa kalktı . tüm gücüyle denize seslendi Benim olmayanı ben yokederim denim aman efendim sizde yok olursunuz.Etrafına bakındı . çıt çıkmıyordu elini havaya kaldırdı butona bastı.
Suskun fotoğraflar
Yalnızlık duvarlarımda.
Gölgelerin el izleri,
Kapı tokmaklarında.
Anılarım hayaller şehrinde,
Hiç yaşanmamış gibi.
Suskun sokak lambası,
Bir korku gezinir.
Karanlık bir gecedir.
Ürperirsin gölgenden
İn cin top oynar
İçimizdedir korku
Derede yakomozlanan ay ışıkları,
Benek benek altın renglnde.
Islık çalan rüzgar eşliğinde,
Su ve sarı kumlar munisce!
Tuşlara vuruyor vuruyor,
Gölgeler çilgınca raks ediyor…
Tut ellerimi, tut anneciğim!
Umutlarımı yeşerteyim…
Her an seni yanımda his edeyim.
Yılgınlık umutlarıma tohum ekmesin,
Güneş olup, yıldızlara hükmedeyim.
İçime yer etsin ilkbaharın kokusu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!