Süheylam'a nasihatlar II

Belki anlaşılmaz garibin meramı,
Hakk eksik etmesin üzerinde keremi,
Kapınıza uğratmasıni derdi, veremi,
Sağlıklı ve mutlu büyü Süheylam,

Basma kalıp gibi gelebilir sözlerim,
Daima ve hep Süheylam seni özlerim,
Yoluna bakıp, yaşla dolar gözlerim,
Bize yavaş, yavaş alışan Süheylam,

Hakk nazardan saklasın çok güzelsin,
Hem güzel, hem de nazarımda özelsin,
Dilerim bu yanlış davranışlar düzelsin,
Fazla bir şey mi istiyorum? Süheylam.

Bizde çocuk büyüttük, vakti zamanında,
Oynadılar tarlada, harımda, harmanda,
Hiç biri de kaybolmadı koruda, ormanda,
Bizim sevgimiz noksan mıydı? Süheylam.

Bu tür bir sevgiyi gurk tavukta sergiler,
Bu benim yavrumdur deyip, taarruz eder,
Vakti gelince de yavruyu terkedip gider,
Biz tavuk değil, insanız Süheylam,

Biz yamyam değiliz, insan yemeyiz,
Yanmayan yerde, duman var demeyiz,
Şu üç günlük dünyada vebal almayız,
Bizi bize bağışlasınlar, Süheylam.

İnsanız, insandan başlara asalet,
Elimizde olmadan, çekmişiz sefalet,
İstemem yerime biri vere kefalet,
Bizim gönlümüz ganidir, Süheylam.

Ömrümün ahı gitmiş, kalmıştır vahı,
Biz büyüttük, Zeynep gibi bir mah'ı,
Kimsenin kimsede kalmamıştır ahı,
Bize emanet edilmedin Süheylam,

Siz gittiniz gideli, döndüm deliye,
Halim ayandır, Şahı Merdan Ali'ye,
Hemde sahibi düldül, O yüce Veli'ye,
Sana O sahip çıksın Süheylam,

Nasihatımdır, sakın terk etmeyesin evi,
Onur ve şerefinle yaşa, kutsaldır sevi,
Kolla dışarıda bekleyen canavarı, devi,
Onur ve haysiyet, evrenseldir Süheylam.

Annendır, herhalde haklıdır Karin,
Az sabırlı olsaydı, biraz da serin,
Bizden zarar mı görürdün? Bre narin,
Sabır da bir erdemdir, Süheylam.

Gazi Küçükgiller / Güzelbahçe