Süeda'ya Mektup Şiiri - Ali Kadıoğlu

O bakış, boyun büküş, endam, güzellik, eda
Seyran edip alemi, sana gelmiş Süeda

Gökyüzü bulutlarla dansederken akşamda
Üzgün bir baş uzanmış bahçelere bir camda..

Şarkılar hasret demiş, hicret demiş şiirler
Elbet ezilen ruhlar bir gün azizleşirler..

Hayret sarmış bedeni, dost olmuş korku bize
Neler çektirmiş neler, zamanın çarkı bize

Beyaz bir lale gibi, ahu gibi gözlerin
Kalbime saplanmışlar, bir ok olup sözlerin..

Eğer duyarsan birgün ta fezadan bir nida
Anla ki o nidada sen saklısın Süeda! ..

Hıçkırıklar tel tel, hıçkırıklar boğuk boğuk
Neden herkes gülerken benim ruhum sopsoğuk?

Karanlık öbek öbek sarıyor da tenimi
Yeis hazin bir şarkı; kaplıyor bedenimi..

Doluyor da odama tütsülenmiş bir duman
O an mekan soluyor, duruyor o an zaman.

Söyle nasıl olmasın bu can yoluna feda
Allah aşkına söyle, duysun herkes Süeda!

Duysun öte ve beri, işitsin kulaksızlar
Bilsin alem, bu garip ne inler, neden sızlar?

Rüyama hükmeden kız, dünyaya tek gelen kız
Dağıtıp da bendimi, bu canı fetheden kız..

Boyun bükmüş tüm eşya, karşında olmuş geda
Hatıran ateş olmuş, hayal n'apsın Süeda? !

İçimdeki inişler, içimdeki yokuşlar
Belki uğrar Bayburt'a, Sincan'dan uçan kuşlar! ..

Zambak açar mezarda, nilüfer kuytularda
Sende varolmayan 'sen' gezer derin sularda...

Dünyam yıkıldı senle, kapandı tüm kapılar
Bir sen varsın, Süeda, hasret var, ayrılık var! ...

Ebedi sefere dek güller sunardım sana
Başak başak ak güller, Süeda, anlasana...

Uğultular geliyor; çığlık, haykırış, seda
Bir gün sen de duyarsın, ben ölünce Süeda..

Mevsim mevsim tükendim, geliyor vakt-i veda
Sen değilsin sevdiğim, senin aşkın Süeda! ...