En asil düşlerime buyur ettim ben seni,
Hayallerin en masumundan haberdar ettim.
Kirlenmemiş bir dünya,
Güvenebileceğin müstesna dostluğumaydı davetim.
Tüm bunlar suçsa,
Evet ben suçluyum.
Zifir karanlık, soğuk taş zindanlara prangala beni,
Bir de kalbine…
Geç kalmışlıktan dem vurdum,
Tutunduğumuz dalın hazanıyız dedim,
Amansız güz rüzgârlarından kurtulmamız ne mümkün? !
Zaman en değerli hazinemizse:
Evet ben suçluyum.
Karakışa havale et beni,
Bir de kalbine…
Hayatımıza değer katalım istedim,
Keyfine varalım aldığımız her nefesin.
En ideal performansımızı yakalayalım,
Başka baharlara ertelenmeyelim.
Bize sunulmuş bunca fırsat varken,
Neyin nesi bu ayak diremeler?
Yakamıza yapışmadan imkânsızlıklar, insafsız zalim elleri!
Öyleyse? !
Ben suçluyum.
İstersen karantinaya al beni,
Bir de kalbine…
Ben seninle tamam,
Sen benimle noksanken,
Yolunda gidiyorsa işler! ?
Bir başka havadadır,
Hiç bir şeyin yokluğunu çekmeyen insan!
Oysa yokluğunu çekiyorum yoksulluk boyutunda.
Ya himayene al,
Ya da kalbine...
Sahiller dolaşmakla bulunmuyor,
Değişmiyor sığınılacak liman!
Var mı bildiğin omzuna baş konulacak tek bir insan?
Kollarımı sana açarak suçluyum!
Gel, fırtınalara terk et beni,
Bir de kalbine…
Hadi kov beni kalbinden,
Varsa yüreğin, indir zirvelerinden.
Neyin nesi bu sahipsizliğimin suçu?
Yak beni tüteyim duman duman,
Arada bir bak tutuşturduğun yangınlarına,
Bir de;
Kalbine…
10.05.2009 / ANTALYA
Kayıt Tarihi : 30.5.2009 17:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
En asil düşlerime buyur ettim ben seni,
Hayallerin en masumundan haberdar ettim.
Kirlenmemiş bir dünya,
Güvenebileceğin müstesna dostluğumaydı davetim.
Tüm bunlar suçsa,
Evet ben suçluyum.
TÜM YORUMLAR (1)