17 Ağustos sabahı,
Marmara ağlıyor,
Türkiye ağlıyor…
18 Ağustostan itibaren,
Yazılı ve görsel medyada,
Uzun uzun yorumlar başlıyor.
Eli kalem tutan, mikrofonu kapan,
Yazıyor… Çiziyor… Konuşuyor…..
‘’Şu yapılmamış, bu yapılmamış…
Şu yapılacak… bu yapılacak..
Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak…(!)
Hadi canım sende, yaz bir kenara,
Burası Türkiye...(!)
Ders alınmış gibi görünüp,
Her şey aynen kalacak…
Ve zamanın akışıyla unutulup,
yeni afetlerde tekrar hatırlanacak…! ‘’
*
Ve bir yazar çıkıyor,
‘Kimse Allah’a sitem etmesin ha.!
Depremi değil, sonucunu mu hak ettik yoksa? ’
Diye tüm Türkiye’ye soruyor. Evet soruyor.*
Nasıl konuşuyor diye sakın kızmayın adama,
Yan yana dizilmiş on apartmandan biri yıkılırsa,
Allah aşkına siz söyleyin, ne denir buna.
Sebep sadece deprem olsaydı, hepsinin yıkılması lazımdı
Çünkü; fay aynı, deprem aynı, zemin aynı, şiddet aynıydı,
Yalnız bir tek fark var ortada, o da binaların yapımıydı.
Ben yazara hak verdim, bilmem siz ne dersiniz?
Üç aşağı, beş yukarı genel olarak tüm afetlerde,
Afetler masum, sorumlu insanoğlu bilesiniz…
*
O halde geliniz; Ey akli selim insanlar,
Dünden ders alarak bugünü yaşayalım,
Yarını en güzel şekilde hazırlayalım.
Depremler olacak diye korkmayalım,
Sıcak yuvalarımız bize mezar olur,
Kaygısıyla yatıp kakmayalım.
Tedbirler, tatbikatlar gerçekci,
Kamu, özel tüm binalar sağlam olsun
Arada yıkılacak, güçlenecek varsa eğer,
Depremlerden önce, bi zahmet hallolsun.
Unutmayın, yarın çok geç olabilir,
Büyük bir afet yaşanırsa eğer,
Köyü, kasabayı, şehri alabilir.
Binlerce masum vatandaş,
Boşu boşuna ölebilir…
O zaman birileri çıkıp,
‘’Acaba suçlu kim? ’ diye,
Tekrar, tekrar sorabilir…
(21.04.2010-24.20)
* Güngör Mengi – 18 Ağustos 1999 makalesi
Mahir OdabaşıKayıt Tarihi : 29.6.2010 16:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
deprem ve diğer afetlerde birinci dereceden insanoğlunun sorumlu olduğunu bahisle kaleme almaya çalıştım
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!