Suçla Sınayan, Açlıkla Terbiye Eden
Bize bir sınav kurdu bu devlet:
Suç işle, kurtul...
Ya da dürüst kal, sürün!
Bir taraf çukur, bir taraf uçurum
Seç bakalım:
Ya çal, yüksel!
Ya da yutkun, gömül!
İlk dersi verdi okulda —
Boş kitap, aç karın
“Soru sorma!” dedi
“Sıraya gir!” dedi
Ve mezun etti bizi
Sefaletin diploma töreninden
İkinci dersi işyerinde:
Asgari ücrete öyle bir etiket astı ki
Altına “dürüstlükle geçinilemez” yazdı
Kimin elinde çanta, kimin cebinde sustalı
Kimisi sabrıyla aç kaldı
Kimisi tok karnına ihale kovaladı
Üçüncü dersi mahkemede verdi:
"Emekli maaşına haciz konulamaz" dedi kanun
Ama Yargıtay başka konuştu:
“Haciz olur, yeter ki susmayı öğren!”
Yani artık yasa yok,
Sadece keyfi kararlar var,
İmza altına gizlenmiş zulümler var
Dördüncü dersi siyasette:
Muhalefet dedikleri
Köre kör göz bağladı halka
“Aman sokağa çıkmayın” dedi
Çünkü onlar da bilir:
Bir halk sokağa inerse
Koltuk değil, rejim değişir!
Ve en son derste
Bir baba, çocuğuna bakamadı
Bir anne, süt alamadı
Bir genç, “dürüstlükle” işe giremedi
Ve o an anladık:
Biz suçlu değildik —
Ama sistem öyle gösterdi!
Ve biz şimdi,
Karnımız aç,
Vicdanımız tok bir halk olarak
Diz çökmedik diye suçluyuz.
Ama bilinsin:
Bu sistem bize suç öğretemedi!
Biz onurla yaşadık —
Siz lüksle çürüdünüz!
Bir gün herkes imtihana girecek:
Ama bizim sorumuz belli:
“Onurunu neye sattın?”
Kayıt Tarihi : 30.7.2025 23:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!