Şimdi kaldırımlar ıssız
Şimdi herkes neşesiz
Sen bizsiz
Biz de sensiz
Mahallemiz, sessiz mi… sessiz…
Gitmişsin bu mahalleden
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Hımm toplumda yaşaması suç insan halini işlemiş kalem ...
Saygılar ...
Şair kendini de toplumun orta yerine koyarak muhteşem bir öz eleşri yapmış....TEBRİK EDERİM++
Yaşamın tam içinden geçmiş şiir. Toplumun yarasını dile getirmişsiniz. Çok güzel bir anlatımla.. Kaleminize yüreğinize sağlık.. Saygı ile.
Hayatın içinden...
İçim acıdı Naciye ablaya, nice Naciyelere hatta.
Anlatımınız çok başarılıydı.
Yüreğinize sağlık.
muhteşem bir çalışma...çok önemli bir konuyu işlemişsiniz...duyarlılığınız için sizi cani gönülden tebrik ediyorum...inşallah, okuyanlar tarafından mesaj doğru alınmıştır...en derin saygılarımla
Ah sevgili dostum nasılda dizmişsiniz dul bir kadının gözyaşlarından oluşmuş inci taneleri gibi kelimeleri.Herkesin bildiği ama bir çoğunun kendince uyguladığı yanlışları yüzünden toplumdaki dulların çileleri bitmek bilmiyor.İnsanları ve onların dediklerini aşmış dullar haricinde.Dulluk erkek ve kadın farketmiyor aslında anlayana.Anlamayana ise çıkar savaşlarının bir parçası şeklinde utanç rüzgarlarıyla sürüklenip duruyor..........Nazik bir konuyu,hiç bozmadan ve en gerçek şekliyle ifade eden bu başarılı çalışmanızı kutluyor,saygılar sunuyorum Sn.Avcı..
Tüm olumsuzluklara sebep sendin;
Taksici Sarhoş Recep,
Senin yüzünden kaza yapmamış mıydı?
Senin yüzünden, geçen günkü yağışlarda
Evlerin bodrum katlarını su basmamış mıydı?
Toptancı Hacı Ahmet Efendi’nin,
Dükkanının bereketi senin yüzünden kaçmamış mıydı? ... Evet traktör çıktı Tarla gavur oldu Traktörün sürdüğü tarla hani mahsul bitmezdi Mahalllenin ablası dul kaldı diye Haci kisvesine burunen yobazların dükkanının bereketi kaçtı Avrupa dan çok güç şartlar altında çalışan garibanlar gavur parasını helalaştırmak için % 10 nu hocaya vererek hocanın gavur markını Frankını Eurosunu okuyarak, üfleyerek müslümanlaştırıp helal etmesi gibi fıraldakçıların tüm bereketini Naciye abla kaçırmış.
Sayın hocam yanınızda olsam ayaklarınıza kapanır doğruyu yazdığınız için sizse köle olurdum gene de beni kölen olarak kabul et sizi o arı yüreğinizi öpüyorum. Güzelim dinimiz çıkar nefis için ne hale sokuluyor Bunu gören aydın kişiler bizden nefret ediyorlar. Siz o kuranın insanı değilsiniz diyorlar. Çok önemli bir şiir çok önemli bir konu. Naciye Ablanın dulluğu bir suç yüz karası Onun peşinde sürüyle dolaşan veya arkasında dedikodu yapanların hiç suçu yok Onlar sütten sağma Burada tek suç Naciyenin evlenmeden hayatını sürdürmesi. Ama insanın adı çıkacağına canı çıksın
Kardeşim;
Şiiri öyle çok okudum ki... Şiirler geldi geçti önümden, şiirlerin içine girmiş bir sürü 'Naciye Abla' geldi, geçti... Hatta 'Fahriye Abla' ve Müjde Ar bile...
İşte insan sorguluyor... Suç ne? Kimdir o suçun niteliğini tanımlayanlar? Kimlerdir 'YARGISIZ İNFAZCILAR?'
Ahlak zabıtları mı var ülkemizde? Hem de her mahallesinde şehirlerimizin, kentlerimizin, hatta köylerimizin...
'Dul' ne demek? Niye dul kalır bir kadın? Onu dulluğa mahkum eden kişiler ve koşullar nedir?
Suçluluk mudur dul kalmak? Peşin, peşin hem de!
Şimdi şiire bir makale yazarım ben, keseyim iyisi mi Ömer Osman Bey, Kardeşim...
Çok beğendiğimi, doğal bulduğumu, kendinize has üslubunuzun şiire yakıştığını söyleyerek tebrik etmeliyim...
Türkiye'de. Dul olmak. Türkiye'de kadın olmak. Hala zor. Baba. Baskısı ağbilik baskısı. Mahalle baskısı. Dahada uzar gider bu. Güzeldi hayatın gerçeği. Emeğine sağlık Osman sevgi salam.
Toplumun kanayan bir yarasına dokunmuş şair, yüreğiyle. Hele de bir erkeğin penceresinden bu konuya bakmak, güzel bir kalemden dökülen şiiri okumak çok hoştu. Hüzünlendim okurken. Türkiye' de kadın olmak başlı başına bir sorun. Bir de dulsan... Üstüne üstlük biraz da alımlıysan, vay geldi başına. İşte yüzleşmemiz gereken acı gerçeklerimizden biri daha. Şiirin dilindeki doğallık ve akıcılık okunmasını daha da keyifli kılıyor. Kutlarım Osman bey. Nicelerine...
Bu şiir ile ilgili 24 tane yorum bulunmakta