Pantolon paçana yapışmış, eksik etek yaralı ceylanın;
Özensiz büyüyen çocukluk duvağımı sökülmüş suretlere asıp, buz tutmuş kaldırımlarda
Yağmur çiçeği büyütüyorum, işgal altındaki pay edilmiş bedenime bakmadan...
Benzi sararmış sarı saçlı bebeğim
Bir de pazardan aldığın aynam
Kimsesizliğin şamarında kayıp
Tembihlerin ekmek arası
Dilimin tek tadı / babam
Kaçamadım / artık üç numara saçım
Kaşlarını çatıp
Utanma
Yüzümde biriken kaderime
Ve içimdeki ağlayan serçelere
Sargı bezleri sarılı sahipsizliğim
Avutma!
Söyle
Baba olur musun hayallerime?
- Kızlar en çok babaya hasrettir, çünkü ruhları babanın bereketli avuçlarında rahatlar -
Karanlığa gömülünce insanlığın foyası
Elimi tutuşunu topluyorum, debellenerek
Şeytanca sürmeler çekiyorlar bedenime
Beni dağlamaz değil mi gözlerin?
Oysa içimde büyüttüğüm tek ukde
Kızılcık şerbeti olur, yürür içime
Yıllandı resmin yağmalanmış ömrümde
Döndüm yine
Baykuş öten yerlerime
Yokluğun / acı biber gibi dilimde vatansız
Hala kokun avuçlarımda / bir göz kırpımı
Bir de kaç gece sonra gelirsin baba?
Tozlu banklarda kamburlaştım
Ölüler sadece toprak altında sanırdım
Paltonun altı yine sığınağım olsa
Sudan çıkmış balık gibi / titriyorum
N’olur bırakma kayıp yarınlarımı ısırgan ağlara
-Babasız kızlar, küf kokan dünya terazisinde ayaklarınıza dolanan sonsuz bilmece -
Sema CobanKayıt Tarihi : 25.1.2010 12:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
dilimin tek tadı babam yastığımda tüm yelkensiz sözler gülüşüm bile seni bekler
saygılarımla selamlıyorum yüreğinizi..
TÜM YORUMLAR (1)