Suç, Had ve İntikam

Suçum, suçların en büyüğüydü, suçlular arıyorum yanıma
İdam istedi hakim, mesleğinden olmayı göze almış
Çıldırmış, vazgeçmiş aklından da hayatından da
Günahların bazı insanları hafiflettiği ya da
Suçların büyüklüğüyle, onlarla cebelleşen suçluların ağırlığı
Suçlu olmak olayı...
Bir kez daha aşikarca çıktı huzurumdan alnının akıyla

Saflarımdan safa geçmeyeli bayağı oldu, Karlofça antlaşmasından beri
Milletimin sinesinde boşluk süzülürse, hatların yürekten yüreğe
çizilmiş yollarında kan, kin ve intikam ruhunun her zerresiyle
Tarih her defasında küfrederken ruhumuza saygısızlığıyla
Biz bu dünyanın çivilerini sağlam çaktık da, vatansızların haddi
Bizden temellerini attığımız medeniyet ruhunun molozlarını istemeleri

Çağdaşlığın şuuruyla karşılaştık, kıtalarda ana diller mahvoldu
Ve haklar dilenme kapısı şaştı insanlar, kula dualarla dinler yok oldu
İnsanat bahçelerinde gezinenler, böylece insanlığı hayvanattan dinler
Kaybettirdikleri diller, yaşattırmadıkları dinler, imrendirdikleri insanlık...
Bu dünya bilirdim ki Habil ile Kabil'den beri hüsranlık
Sanırdım ki kahpelik, zalimlik içlerinde varsa da böyle yazılmazdı kader
Bu kadarını şeytandan bile beklemezdim, gerçi o dahi hayret eder

Durumun vehametini kavradıkça, çığlıklarım yankılandı
Vehametler zindanında işkence çekerken, ifritler beni kınadı
Ağzımdan akan salyalar gösteriyordu ki, dehşetli sona açtım
Parmaklıklar, ferasetsiz ideolojilerdi, nihayet ardından kaçtım
Gözlerin ırak olduğu diyarlardan haberler, hiç olmadığı kadar kasvetli
Mihenk taşları, gaye ve dava da aynı anda, hiç olmadığı kadar ciddi

Uykular, birden zaman kaybı oldu, kabuslarsa cilt cilt kitap
Yazarlar, ölüler makamlarının eseri ve tema; kim dinç kim bitap
Mevzu, döllenen rahme vuran milyonlarca meniden biri olabilmek
Prangalar, bütün mabedlerimizin heybetine hain birer ilmek
Dünya beşten büyüktür diyebilmek, mezalimlik zincirine bir darbe
İnanıyorum ki mümkün direnmek; senle, benle, bizle, atalar iziyle harbe