Dost Şeref 20/01/1950-2015
  Suç devletin neresinde söyleyin
Kurumlar insanlar ile partiler
Suç devletin neresinde söyleyin
Ülkeme halkıma düşman katiller
Suç devletin neresinde söyleyin
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Anlamlı ve çok güzel çalışma için usta kalemi yürekten alkışlıyorum.Saygı,sevgiler.
Evet suç bizim. Çünkü herşeyi devletten bekleyen bir toplum olmuşuş, eh şimartırsan böyle olur... şiiriniz anlamlı idi dost. Tebrikler...
Merhaba hocam tebrik ederim güzelşiirinizi ve sizi ,hocam kaleminizden anamlı bir şiir okudum güçlü kaleminizi kutlarım,baştanbaşa suç devlettin bireylere yön veren devlettir,halen TBMM'de 4 evli mebüs varsa yada bir parti lideri uçkurunu düşünüp halkın sorunlarını ciddiye almıyorsa ,yada devletin yatılı okullarında çocuklara....!!! bilmem anlatabiliyormuyum hocam...Baltacı Mehmet Paşa ve Çariçe Katerina'nın hikayesi ,yada cariyeleri dans etirip alem yapan osmanlı...devlete kalan bu miras....Devlet eliyle çalıştırılan genelevleri ve burda alınan vergi Diyanet İşleri Başkanlığı gitmesine kadar her şey devletle alakalı hocam...suç devletin merkezinde........
Saygılarımla
Mehmet Çobanoğlu
Muhterem Dostum, Üstadım ve kardeşim..
Elimde olmayan nedenlerden uzun zaman uğrayamadığım sayfanızda bu harika şiirinizi hayranlıkla okudum.
Sorgulayan bir şiirdi ve de mükemmel. Tebrikler.
Amasyadan selam, sevgi ve saygılar.
Seyfeddin Karahocagil
Seref abi suç devletin değil tabi suç devleti yönetenlerde duyarlı yüreğini kutlarım selamlar
Suç devlet zırhına bürünüp vatandaşı hiçe sayanlarda. Tebrikler.
Sadece okunması değil üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken, tokat gibi bir şiir olmuş.
Sevgili Kardeşim Sayın: Şerafettin Muş,
Demokrasinin güzelliğinden başka yönetim güzelliği yoktur. İş ki adalet duygusu ile yola çıkacaksın. Evrensel ahlak değerlerini ilke edineceksin, edineceksin ki sana yapılmasını istemediğin şeyi sen de kimseye yapmayacaksın. Bu devletler için de böyle, kurumlar için de böyle , kişiler için de böyle. Edebi yönden kusursuz, ana fikri yönünden muhteşem şiirinizi Tebrik ediyor başarınızın daim olması dileklerimi sunuyorum.
Güzel şiirinizin hakkı olan: Dördüncü tam puanı Tekirdağ'dan gönderiyorum, Lütfen kabul buyurunuz.
Kaleminiz her zaman kudretli olması ve İlhamınızın eksilmemesi dileklerimi kardeşimin sayfasına bırakıyorum.
Her şey sizin, sevdiklerinizin ve sizi sevenlerin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve Saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. - TEKİRDAĞ.
Devletin başındakilerin halka yaşattığı bu ironinin bitmesi dileğiyle....selamlar
Devlet sırrı diyen deyuslar susar
Karanlıkta kalan cehalet kusar
Dost Şeref sizlere bir soru sorar
Suç devletin neresinde söyleyin
suc devleti bunca yildir yonettigini sanarak aslinda yonetememis olanlarda hocam.tespitleriniz ne kadarda dogru.
begeni ile okudum hocam.saygilarimla.
değerli kalemi ve güzel şiirini
kutlarım
namık cem
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta