yine karşındayım şubat
soğuk ellerni ısıtıyorum senin
çok güçlü duygularımla sabahlıyor
dert etmiyorum
bekleyişlerimi
bugün ayın altısı
gecenin hangi yarısı
nefesim ısıtır soğukluğunu nefesim
kasımın başındayız sana daha iki ay var
uzaklardan gelen bir ses bağlar
dikkaati üzerine çekerek
sesini duymak isersin
sabahına daha iki ay var
nasıl olur Ankara'mın havası bilmem
giydirsemmi acaba parkamı
mutluluğumun sırtına üşümeden
senden bir kutlama bekleyişi içndeyim
sanki bir boşluğun içine
yuvarlanır oldu tavsiyelerin
daha ne kadar bekleyeceğim
sormaktan kaçınır dilim
bir resmiyet kazanmaktan yana olur
hissedilenlerin bütünü
sezgilerin hissedilişi
bir dağınıklığı sesizce çarpan
yalnızlığın yıkılan gülümseyişi mi
haketmiyor daha
ey umut
ait oldduğun nefese geri dön
çağrılarına eşlik etmen gereken
temennilerim var
çok mu önemli senin için şubatlar
yada onun tarihleri
takvime işaretlenmiş
aşka sunulmuş işte
senin aklnda hayalinde
bir ömre değer mevsim hangisi
aşk hangi ayın yağmurlarında
yansıyarak yakamozlaşsın saçlarında
şafak çizgisinden lal bir ışık
gölgesiz bir isim
söyle;
kaç şubatta başına taç olsun
nilüfer çiçekleri
çok alıngan ve kırılgan olmuşum
iki ay daha beklemek
bir kızgınlk sabırsızlık içten içe
oda seziyor
erteliyor dönüşlerini
gelmek nedir bilmiyor
haberleşmelerimiz telepati ile
Kayıt Tarihi : 13.9.2020 20:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!