Şimdi en açık renginde gözlerin
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Devamını Oku
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Kesinlinke cok aciklayici oldu Mehmet abi:) ( umarim sakincasi yoktur )
keza bende ayni dizede nasil anlayacagima ,okuyacagima karar vermek durumda kaldim ve iki kez tekrar ettim satiri.
/'aşk, yürümeyi bir kez öğrenmiş ayakların izinde gizlidir mutluluk'// ask'i ozne alinca ,mutlulugu nereye koyacagimi bilemedim :)
çok güzel bir şiir....tam puan....
Uzun şiirlerde anlatım kısırlığı vardırr.ve bu da bana göre şaiin kısırlığındandır. üetkenliği zayıftır. Ayrıca: uzun ve sıkıcı şiir yazmak marifet değil, acizliktir. Ve laf kalabalığıdırr. Şair kusura bakmasın, birkaç şaire özenerek, uzun şiirin bir şiir değil, olsa olsa sadece bir öykü olduğunun bilincine varsa daha iyi olur.
Şiir denen edebiyat türü; akıcı, anlam ifade eden, melodik kısa ve öz yazı biçimidir. Yani armonik, gam dizesi olan, bir musiki çeşidir. Ben bu şiirde, köpek eti, kurbağa, ve çeşi,tli haşeret tadı buldum ve iğrendim.
Yazardan ve seçenblerden özür dilerim.
Kıskanmaya gelince: kimse kimseyi kıskandığına da inanmıyorum. Sadece bu, zevk meselesi.
Lütfen kendi tarzıızı bulalım. kimsenin etkisinde kalarak şiir yazmayalım. Bu tür şiirler, ilk sahibine ait....
Emrah çekil aradan.
Xalide Hanım altına tutup not düşmüş imla hatalarımı hakkı bey düzeltti diye.
Yandığımızın resmidir diye ona dedim.
Yoksa yanık bir resim hakkında tartışmıyoruz.
Benim üfürdüğüm aşağıdaki türden bir şeye benzemediği için yukarıdaki şiire arabesk diye takanlar var konulardan biri bu. Mehmet Binboğa 'Aşk yürünmez' diyor. Ama ben dünden itibaren kendisi benim hocam olduğu halde (çünkü dün bana bilmediğim bir şeyi öğretti) buna katılmıyorum. Evet, diyorum: masa yürünmez, sandalye yürünmez ama aşk bir süreçtir, şiir dilinde aşk yürümek yanlış değildir.
Bu da özet işte...
Yandığımızın resmidir!
Şiir geliyorum demez. Gelir ve geldiği an yazılır.
Şiire başladığı ilk dönemde herkesin hataları olabiliyor. Ben yazmaya
(Buna şiir yazmak demiyorum) 2003'te başladım ve yazdığımın şiir
olduğuna inandım. Şiirin ne olduğunu anlayana kadar... Dün yazdığımı
bugün beğenmedim, sanırım bugün yazdığımı da yarın beğenmeyeceğim.
Şiir meclislerinin bana çok yardımı oldu. Şiirlerin eleştirilmesi şairin gelişimine yardım eder.
Şiirin beğenmediğin kısmını söyle, beğendiğin kısmı zaten belli olacak. Dünkü Günün Şiiri'ne yorum yazmak istedim, fakat bazı yorumları gördükten sonra vazgeçtim.
Lütfen kırıcı olmayın, yorum yazarken.
Şair yaza yaza şair olur.
Gelelim şiire.
Şiirde çok güzel dizeler var.
Dizelerde yanan yürek var, duygu var.
Ama şiir uzun olunca okuyucuyu yorar.
Şaire tavsiyem az ve öz yazması yönündedir.
Mesela bu şiiri 2/3 oranında kısaltsa bence çok daha güzel bir şiir çıkar ortaya.
Günün şairini kutlarım. Burada olması ve şiirinin eleştirilmesi bile güzel. Alınmasın... Şiirlerimiz eleştirilmek için burda
Not: İmla hatalarını Hakkı bey düzeltti.
Göz yuvarlarımdan fırladı dünya
Madrid sabahlarında
Nasıl da özlenmişti bana Paği,
Eiffel,
Şato dö Versay...
Ah Demiurgos
Neden koymadın Venedik'i baş yanıma?
Yanmış Roma karanlığı kadar bile
Barışçıllagillendirelemez miydi Hiroşima?
------------------------------
Şöyle bir şeyler yazın da rahat etsin arkadaşlar.
Şiirde; nesir ve metinlerde olduğu gibi mantık aranırsa,bazı şiirlerde ve o bir sürü özenti uçuk imgelerde de aramak lazım gelir. Değerli rahmetli şair Orhan Veli elinden geldiğince şiir dilini arı duru bir hale getirmişti...Yeniden; şiirler de evrim geçiriyor ve şiir çevredeki olaylardan haliyle çok etkileniyor...Bilmem neden hepimiz imgelere özeniyor biz niye yapamıyoruz diye kıskanıyoruz bile...Bundan sonra kendimi boş heveslerden arındırıp bazılarının genç kız şiiri diye nitelediği arı duru şiirlerimi yazmaya devam edeceğim tabii ki yapıcı mantıklı makul eleştirilere kulak tıkamamak suretiyle olacak. Kim ne derse desin.
Her gün önümüze bir çeşit mönü konuyor; bu menüleri okuyucu seçmiyor. Bazen Türk mutfağından, bazen Çin mutfağından, bazen Japon, bazen, afrika , bazen de avrupa, yeni dünya mutfağından seçiliyor ve herkesinde bu mönülerden aynı tadı alması beklenemez. Neden: Çin mutfağında böcekli, köpek ve yılan etlerinden sunulan çeşitler var. Yiyen olur, yemeyen olur. Afrika mutfağında da böcekler ve haşerelerden karma çeşitler var. Avrupada domuz, salyangoz, kurbağa gibi çeşitleri bulunur. Vs. vs.
Şimdi gelelim ben bunları neden söyledim: önümüze gelen irademiz dışındaki mönülerden midesi kaldıran olur kaldırmayan olur; kimi yer, kimi yemez. Ama,Türk mutfağından ikram edilen her çeşit hemen hemen herkes tarafından beğinilir ve afiyetle yenir. Onun için. mutfak sahipleri kotardıkları aşlarının beğenilip, beğenilmediğine kızmaya, darılmaya hakkı yoktur...
Biz burada bir aileyiz. Bazen kızarız, bazen barışırız.Yeterki kötü söz olmasın. Günün Şiirleri şairleri de eleştiriye açık olmalı. Bu sayfada yapılan her eleştiri, dostlar arasında yapılan hatır, gönül eleştirisi değil.
Herkese başarılar dileklerimle.
HER ŞAİR BİLMELİDİR; kENDİ ŞİİRİNİZE SİZ SAYGI DUYMAZSANIZ... BEKLEMEYE HAKKINIZ YOKTUR... DİLSİZDİR ŞAİR... KÖRDÜR... SAĞIRDIR... TANRI TARAFINDAN ZAMANSIZDIR... İLAHİ DİLİN TEK TERCÜMANIDIR... ŞAİR OLMAK NE ZORDUR...OLAMAMAK İSE KADERDİR...
Bu şiir ile ilgili 55 tane yorum bulunmakta