Varsın kanasın ufkun dağlanmış yarası
Daha da uzak belki yüce dağların arası
Tepip dağıtsın her yeri oflayıp puflayan rüzgar
Kim bilir gerilerde taşınmaz nice bin derdi var
Başını vurur rüzğar dağların başına inler
Kurda kuşa hava hoştur onlar uykuda ninni dinler
Lalelerle menekşeler küsmüş sanki tabiata
Börtü böcek bile dargın kızgın esen hoyrata
Havalarda uçarlardı şimdiyse gözleri sulu
Saf beyaz bulutların içi kar yağmur dolu
Uzayan o zemherinin ölüm fermanını yırtmış
Çıplak kalmış ağaçlar üşüyen töprağı örtmüş
Alnı aktır hep direnir yüce dağ kara kışa
Bağrı taştır kulak vermez yalvarışa haykırışa
Şubatın arası soğuk olsa da baharla
Gizli bir haber uçurur çiçeklere rüzgarla
Sessiz süren bekleyişe zaman da bir çare arar
Tabiatın yarasını bembeyaz bir sis sarar
Gümbür gümbür gümbürdesin davul gibi şişen bulut
Zil zurna sarhoş doğayla yeşerecek yeşil umut
Kayıt Tarihi : 16.2.2009 18:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!