Ay doğar, tutuşur yakamozlarım
Gecenin kaçında ağlar şairler
Su kamışlarında nefes ararım
Divitler, hokkalar nâfile bekler
Ben artık çengiyim, yoktur kuralım
Ateşte küllenir tüm yaralarım…
Benimle dans etsin bir esmer kadın
Kızıl saçlı, orman gözlü fark etmez
Aşka sürgünüm ben; yorgun, nâçârım
Gazeller bezeme ayaklarıma
Bir ayaklarım var, ellerim yarım…
Ey uçuşan yanık tüylü ejderha
Oduma kupkuru dallarla geldin
Çırp kanatlarını, yelpazem olsun
Yok mudur körüğün, kükresin ateş
Yalazım yakacak kanatlarını
Suyun senin olsun, soyunu al git
Var mı yurdunuzda ejder bir yiğit
Gökte uçuşurken yanan tüylerin
Türküsünü söyler; cinler, periler…
Rüküş entarili müstehzi gelin
Ölü yatağında cibinlik bekler
Gecenin rahminde çimlenir hayat
Can suyunu emer tüm karanfiller…
Kandiller, kandiller geceye sinmiş
Sübât, şairlere ilâç değilmiş…
Kuru zeytin dalı ve misk kokusu
Kubbelerde Yâsin, terkilerde su…
Şaraba kanarak içen ben miyim
Dalıp ta kendinden geçen ben miyim
Diner sızılarım, kalmaz sabaha…
16.04.2006
Ahmet BeyoğluKayıt Tarihi : 17.4.2006 22:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)