yaşam bir yolculuktur ya...
Öyle diyorum ben...
bir yolculuk bu!
insanlar, hayvanlar,
bitkiler ve düşlerle gerçekleri harmanlayıp
gidiyoruz, nereye gittiğimizi bilmeden..
Unutmadım aklımda
Buralara artık kar yağmıyor
Saçlarımı ak bürüdüğünden
Bahar gelmek bilmiyor
ruhumdaki sonbahardan
Yağmur da yağmıyor
hava sıcak
kan revan içim,
üşüyorum
ellerim hep soğuk
sesim kısık...
takıldı ayağım bakışına bir kere
Sabah uyandığında
aynaya baktığın an gördüğün
kadarsın bu hayatta...
Ne yaşadıysan, ne gördüysen ömrünün cabası...
Terazinin bir kefesinde hüzün,
ey odun!
odundan oduna fark vardir;
yontulmuslar, yontulmamislar...
sadece odun olma!
Dudaklarının titrediğini gördüm.
kafamda kusursuz bir sevgili ördüm.
nakış nakış işledim, gözlerini, saçlarından,
kaşlarını ve dudak...
elbet, dudak titrer, göz seğirir,
Unut gitsin be yavrum
bak film bitti,
sinema boşalıyor
her hayat bir roman derler ya
her roman bir hayat mı, bilinmez ama?
her film bir hayat olabilir,
Aylardan henüz Aralık başı
bir fırtına savurur telaşı...
hastanenin penceresinden bakarken ovaya,
uzaklarda çakan şimşekler kışa reverans eder,
gecenin yarsını devirir zaman...
..oysa kalemi yoruldu yazarın yazmaktan,
karşılıksız, bayatlamış sevdalardan...
Beyatlı’nın meçhule giden gemisi kalkar şu limandan
“hoşçakal” bile demeden...
duyulmaz belki de,
dalgaların rüzgarla dans ettiği sırada,
Eger yalnizligi bu saniyorsan
inan bana guzelim, yaniliyorsun...
Yalniz degilsin!
Icinde ben varim (ya) ...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!