Tutabilseydim isyanımı,
Yedi renge boyar, gökkuşağı yapardım
Süzülürdü her bir renk damla damla,
Hangisi gözyaşım, kimse anlamazdı
Hangisi gözyaşım, bilemezdi kimse
Her tohum bir anıysa,
Bırak o çiçekler açmasın.
Gördüğüm her çiçeğin güzelliğinde,
Senin neşeni anımsıyorum..
Lütfen, kapat perdeleri,
İstemiyorum günışığı girsin içeri
Acıyı reçel yaptım, sürdüm ekmeğime
Aç kedi bile yemedi
Hasretini kolye yaptım, taktım boynuma,
Gelen geçen gülümsedi
Bir tek yaprak kalmış senden geriye,
koydum kitabıma,
Ağır değil yaram,
Kurşun sıyırıp geçti bedenimi.
Kurşun kurşun olsa,
Bilirdi gideceği yeri..
İşte sen de bende böyle yalpaladın,
Gülüyor martılar, biliyorum,
Zavallılığıma,
Sensiz olamayışıma..,
Öyle kızgınım ki alaycılıklarına,
Ekmek serpmiyorum artık
ben de yollarına..
Ahh, sessizlik!
Zalim sessizlik...
Koyvermedin anılarımı.
Söyle,
ne yaptım ben sana?
Her çağırdığında
Yeni doğan güneş kadar sessiz,
Yürüyemedik sevgi kumsalında ikimiz
Görünmez bir duvar vardı sanki aramızda,
Kaldırıp kavuşamadık bir türlü ikimiz
Yaşanan her gece bir umut şarkısıydı aslında,
Ne notalarını bildik, ne doğru dürüst söyleyebildik ikimiz.
Bir nefesle başladı herşey,
Bir nefeste mi bitecekti
Bu kısacık süreçte,
Bir aşk mı filizlenecekti..
Bir düştü herşey, biliyorum
Uyandığımızda gerçek,
Sevgimin üstüne sevgiyi giydirdim,
yakışmadı.
Sıyırıp çıkardım onu,
ruhum açıkta kaldı.
Hangi renge hangisini katacağımı bilemedim,
ortalığı griler sardı.
Taşmak lazım ana, taşmak lazım!
Yaşam şelalesine akmak lazım..
Duyguların üstündeki örtüleri,
Bir bir kaldırmak lazım.
Taşmak lazım ana, taşmak lazım!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!