Sabah yürüyüşümü yarılamıştım ve tempom hızlanmıştı epey bir anda yerde bir çift terliğe ilişti gözüm. Kan içindeydi biri ve parmak arası bu terliklerin biri kopmuştu. Hayal gücüm yerindeydi yine ve ben başladım kurguya. Acaba bir kadın tacize mi uğradı gibilerinden.Yoluma devam ediyordum ki sahilde kendine sarılmış bir kadın vardı.
Ona yaklaştığımda perişan bir haldeydi, zavallı kadın diye geçirdim içimden, kim bilir hikayesi ne, kim, ya da kimler onu bu hale getirdi…! ! !
Ne kadar olmuştu yürüdüğü bilmiyordu, saatlerdir yürüyor özgürce bağırıyor, avazı çıktığı kadar ağlıyordu. İsyan ateşi yakıyordu hem ruhunu, hem bedenini. Patikadan aşağı doğru koşarcasına adımlıyordu yolu kan içindeydi narin parmakları.Acı duyduğunun bile farkında değildi, çünkü yüreğinin acısı çok daha fazlaydı.
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Konuya hakimiyet ve sunum son derece başarılı. Hikayeye gelince çok şaşırmadım. Beklenen sonuç. Hevesler geçince sular çekilir ve toprak kuraklaşır. Su akacağı toprağı da iyi bilmelidir ayrıca..Tam puanımla kutluyorum.
Su topraktan çekildiğinde toprak kurur ve verimsizleşir ama su mutlaka akar ve bir denize ulaşır unutmayın…! ! !
SU VE TOPRAĞIN HİKAYESİ......BİR KADIN HİKAYESİ...ÇOK ÇOK GÜZELDİ....SAYGILAR
cok begendim
hatta böyle kreaktiv denemeler yazabilen az antolojide
güzel bir tasvir
basarili buldum
emek vermissiniz
'dört carpi dört' denmeyi hakediyor hikaye...
selamlar
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta