Şu Sonsuz Koşu Şiiri - Yorumlar

Ceyhun Atuf Kansu
47

ŞİİR


51

TAKİPÇİ

Samsun'a ayak basmış Kahraman bugün,
Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda
Davul zurna sesinde şahlanır düğün,
Gönlüm coşup öter bir bahar dalında

Ata'nın rüyasına gelincikler sun,
Emek bahçelerinin güzel gülünü

Tamamını Oku
  • Ünlü Şair
    Ünlü Şair 30.07.2015 - 15:47

    Çayır, çimen geze geze ooyy

    Cevap Yaz
  • Ramazan Topoğlu
    Ramazan Topoğlu 19.05.2010 - 23:58

    Başkentte yaklaşık iki yıl önce büyük ozan Cemal Safi, Yahya Kemal Beyatlı ve Nazım Hikmet için 'onlar şair değildir, güzel sözler söylerler yalnızca' gibisinden hezeyanlı sözler kaçırıvermişti ağzında. Orada şahsımda vardı ve söylenen çok netti. Herkes afallamıştı, gerçi sonra bu konu kendisiyle konuşulduğunda çark etmiş görünüyor olduğunu ifade edilmiştir. Sanatın ve edebiyatın zarafetine yakışmayan hırçın ve bireysel çılgın hükümler söylendiğinde bunun gerekçelere mutlaka anında sıralanmalıdır.

    Sayın Kemal İspir büyüğümüz bu şiirin altında 'Ceyhun Atuf Kansu Şair değildir ve yazdıkları da şiir değildir.' diye marjinal bir absürtlükle kesin ve emin bir hükümde bulunmuşlar. Oluşacak tepki dozajını azaltmak için olumlu ve okşayan sözlerin ardından “Erdem ve etik dolu bir insandır” demeyi de unutmamışlar.

    Daha sonra da “Yüreğinde sevda gözü yoktur.Yüreği kördür.Doğuştan şairlik yetisi ve misyonu yoktur.Sadece şair olmağa özentisi vardır.Hep şair olmağa özenmiş ve imrenmiştir.Ama tüm çabalarına rağmen başaramamıştır.Şair olmak kolay değildir,” değerlendirmesiyle erdem ve etik dolu insan saptamasıyla çelişen ve edebi hırçınlığı olan, fenomenimsi dikkat çekme eğilimini artırır dikkatsizlikte, özellikle de “yüreği kördür” saptamasının berbat sevimsizliğiyle sözlerini devam etmişle… Ceyhun Atuf Kansu’yu bireysel olarak beğenmeyebilirsiniz ancak düşüncelerin dillendirilmesinde seçilecek sözcüklerin de şair duyarlığına ve zarafetine uyması gerektiğinin söylenmesi de gerekmektedir. Ceyhun Atıf Kansu için yüreği kördür yargısının söylenmesi şair, şiir, ve değerlendirmeci nezaketine uymayan bir söyleme biçimi.

    İspir'i yadırgamıyorum, söyleyebilir, fakat şiirin zarif söyleme biçiminde yürek körlüğü değinisi çok sevimsiz, ve Kansu'nun sevenleri için gönül zedeleyici özensiz bir yaklaşım. Bunun gizli hedefinde ya dikkat çekme ateşlemesi ya da araştırsınlar diye büyük bir Ceyhun Atuf Kansu sevgisinde ironik bir tuzak olduğunu düşünüyor insan.

    Ceyun Atuf Kansu gönül gözü açık, olağanüstü insan sevgisi dolu iyi bir şairdi. Okunan bütün şiirleri ruhuna fatiha olarak yansıdığına inanıyorum

    Cevap Yaz
  • Ramazan Topoğlu
    Ramazan Topoğlu 19.05.2010 - 23:27

    Cemal Süreyya bir konuşmasında Ceyhun Atuf Kansu için 'şiirin Cumhurbaşkanı gibi duruşu vardır' gibisinden bir tanıda bulunur edebi bir tebessümün müthiş sevimliliğinde.

    'Hikaye' şiirinde;

    Benim doğduğum köylerde
    Şimal rüzgarları eserdi,
    Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
    Öp biraz!

    diyen Cahit Kulebi Ceyhun Atuf Kansu fiziki olarak aramızdın ayrıldığına şöyle yazmış:

    Ceyhun kardeş sen bu ilden gideli
    Dağlarım yıkıldı, çöllerim bomboş.
    Söğütlü dereler, iğdeli beller,
    Kuraktan çatlamış göllerim bomboş

    Bir söyleşide Ceyhun Atuf şöyle garip bencileyin yalın, anlaşılır açık tarzını dile getirdikten sonra şöyle devam eder:

    'Ben aşkların, isteklerin, dileklerin ozanıyım.
    (…) Apaçık benim yolum. Siz çıkmaz diyebilirsiniz bu yola. Ozan saymayabilirsiniz beni. Ben ozan olduğumu biliyorum. Seviyorum işimi. Bahar rüzgarını yazdım lise sıralarında. Sonraları Bir Çocuk Bahçesinde’yi yazdım. Öğle Yemeği’ni yazdım. Çocuklar Gemisi’ni yazdım: düşlerimle dolu baştanbaşa. Şimali Şarkiye Doğru’yu, Dünyanın Bütün Çiçekleri’ni, Saz Şairi’ni yazdım, Haziran Defterinde. Halka Bakan’ı, Orta Anadolu’yu, Dağ Türküleri’ni yazdım. Göçemeyeceğimiz son yurdu nasıl kurtardığımızı yazdım, Sakarya Meydan Muharebesinde. Geze geze, tepelere çıka çıka, o adı güzel köyleri seve seve yazdım o destanı. Tükenmedim de. Yaşanılacak bir yurt haline gelsin diye Anadolu, birbirimizi sevelim, birbirimizi tanıyalım, birbirimize bağlanalım, birbirimize saygı gösterelim diye yazacağım durmadan. Seher kuşları gibi kardeşliği, özgürlüğü söyleyeceğim, en güzel vakitlerde. Deyin ki ben Manyas Gölü’nde bir balığım, Köroğlu Dağlarında bir çam ağacıyım, dağlarıma, tozlu dumanlı yollarıma.'

    Kızamık Ağıdı şiir söylediklerinin özünü yansıtır.
    Behçet Kemal Çağlar ödülünü almıştır. Muzaffer Buyrukçu yapıtlarını düzenlemiştir. Adına paneller düzenlenmiş İlhan Erdost O'nu objektif biçimde konuşmalarında irdelemiştir.

    Ceyhun Atuf Kansu iyi şairdir..


    Cevap Yaz
  • Namık Cem
    Namık Cem 19.05.2010 - 19:43

    19 mayıs Atatürk'ü anma,Gençlik ve spor bayramınız kutlu olsun.
    namık cem

    Cevap Yaz
  • Ulvi Ziya
    Ulvi Ziya 19.05.2010 - 15:35

    Kimseye diyemezsin''şâir değildir'' diye...
    Halkın çoğunluğunca tanınanlar şâirdir...
    Kitapları okura olur büyük hediye...
    Yazılan sırf AŞK değil , tüm yaşama dâirdir ...

    Sen indi bir hükümle reddetsen de boşuna...
    Kim bilir , çoğunluğun gidiyordur hoşuna ...
    İster reklamla olsun , ister hakça kazansın ;
    Tâcını takarız biz , has şâirin başına ...

    Kendi yazdığına bak , onla mukayese et ...
    Sus , şaheser sandığın , ondan zayıfsa şâyet ...
    İyi, kötü , ne ise , okurlar karar verir ;
    Şâirler de , oy çokluğuyla seçilir ; EVET ...!

    Cevap Yaz
  • Naime Erlaçin
    Naime Erlaçin 19.05.2010 - 15:32

    Sözlükte bulamazsınız Feyzi Bey. Aşağıda isim de vermiştim. Bunun için Ahmet İnam'ın edebiyat üzerine olan yazılarını okumak gerek. Kitaplara ulaşmanız mümkün değilse, kişisel sayfasındaki 'online' yazılarında 'Edeştirinin Yollarında' başlıklı bir yazı var. Onu okumanızı öneririm. Güzel bir yazıdır. A. İnam orada sözcüğü şöyle açıklar;

    '.......Edebî tat taşıyan eleştiri, edebiyat tadında olan eleştiriye EDEŞTİRİ demeyi öneriyorum. Edebiyatın olan; edebî, edebiyatlanmış eleştirinin 'L'sine, edebiyatın 'D'sini yerleştirerek oluşturduğum bu sözcük, edebiyatla eleştiri arasındaki karşılıklı 'etme'leri, 'edebilmeleri' de yansıtıyor olabilir....'

    Not: Sayfa adresini de veriyorum:

    http://www.phil.metu.edu.tr/ahmet-inam/online.htm

    Selamlarımla...




    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 19.05.2010 - 15:03

    Naime hanımın yorumlarını özellikle takip ediyorum.
    Şimdi EDEŞTİRİ diye bir kelime sarfetti.TDK sözlüğüne baktım bu kelimeyi tanımıyor.Ancak TDK nun tanımaması fazla bir şey ifade etmez.Bu tabir bu kelime
    halk tarafından benimsenir mi? bilmiyorum.
    edeştiri nin manasını açık seçik anlatırsa bu mayanın
    tuması mümkündür.Yoksa tutacağını sanmıyorum.
    Bana sorarsanız bu kelimeyi anladığım manası ile beğendim.

    Cevap Yaz
  • Naime Erlaçin
    Naime Erlaçin 19.05.2010 - 14:39

    HAYDAAAAA!!!
    Hiç böyle şey duymadım! Şairlik meslek mi ki diploma ile ölçülsün, tartılsın, karşılaştırılsın? Şairdir, değildir o ayrı mesele ama tıp öğrenimi görmüş olmak bir kıstas sayılamaz.

    Özellikle tekrar vurguluyorum. Şiir/şair eleştirilebilir ama meslekle en ufak bir bağlantı dahi kurulamaz. İtirazım bunadır.

    Küçük İskender de tıbbı terk etmiş bir şairdir. Şair değil mi şimdi? Bu hesapça maliye müfettişi Cemal Süreya'yı, felsefe öğretmeni Metin Altıok'u nereye koyacağız peki?

    Fesupallah yarabbim!

    Felsefeci Ahmet İnam çok güzel bir kavramı kendi diliyle ifade etmiştir; 'EDEŞTİRİ'. Açılımı ise 'edebiyat eleştirisi' demektir.

    O halde edeştiriyi edeştiri gibi yapmak gerek!

    Cevap Yaz
  • İbrahim Eroğlu
    İbrahim Eroğlu 19.05.2010 - 13:50

    ONLAR, BU ÜLKEDE YAŞARLAR...

    Ne çocuklar tanıdım,Selendi'nin köylerinde...
    Ayva sarısı yüreklerinde,denizler ötesi düşler...
    Nar kırmızısı dudakları çatlasa da poyrazlar da...
    Cumaları Çerçi bekler çocuklar,
    Yumurtalarla balonların değişim keyfi bir başka.!
    Tütün kokar,
    Toprak kokar çocuklar'
    Her perşembe Selendi pazarına yolculuk var,
    Traktör kasasında koyunlar, çuvallar ve çocuklar....
    Gözleri çakır çakır,ışıl ışıl...
    Onlar bu ülkede yaşarlar....

    Ne çocuklar tanıdım Gediz'de.
    Akkaya'dan ötesi,Kaf Dağı'nın arkası.!
    Harman yeri,dünyanın merkezi,
    Ne anneler tanıdım Batı Anadolu'da,
    Fotoğrafçıyı da,şehri de evlenirken görmüşler...
    Ve ne adamlar vardı!
    Tek anısı askerliğe dair,
    Yolculuğu da...

    ne çocuklar tanıdım Gökçebel'de,
    Vanlı, Ordulu, Yozgatlı, Erzurumlu...
    oyunları, gözyaşları elele
    duvarlara başkaldırmış, çocuk yürekler,
    hepsi de vu vatan için ölürler...

    Ne çocuklar tanıdım Batman'da...!
    İçimi acıttılar!
    Petrol karası gözleri gülümsüyordu yarınlara,
    Yeniköy'ü,istinye'yi,Boğaz'ı televizyonda görmüşler...
    Dilelrinde yarım kalmış sevda türküleri,
    Çocukluğum ağladı gözlerinde..!
    Bir oyuncağa,bisiklete iç geçirmiş yıllarca.!
    harçlıkları bir avuç kuru üzüm,
    ve...
    Tatil anıları da hiç olmamıştı...

    İbrahim EROĞLU

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan 19.05.2010 - 11:09

    yüreğine sağlık üstadın. 19 Mayıs gençlik ve spor bayramı kutlu olsun. diliyorum yeni baştan duygularımız tazelelensin nelere nasıl sahip olduğumuzu, uğruna binlerce şehid, gazi verdiğimiz cumhuriyetin kıymetini ne denli yüksek tutmamız gerktiğini bir kez daha hatırlıyalım.şehitlerimiz ve bu uğurda canla başla çalışmış kahramanları saygı ile anıyorum.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta