Su sesi! ..
Gelir...
Koşar insanlar! ..
Gıcırdar ahşaplar...
Loş ışıklar...
Şırıldar sular...
Kımıldar odalar...
Konaklar insanlar! ..
Su sesi...
Gelir;
Derinden;
Çok derinden;
Tam kalbinden! ..
Suya direnmiş,
Özü ezilmiş,
Yorgun taşlar;
Sanki;
Ölgün yastalar! ..
Oysa...
Bu gelen;
Serinlik...
İncelik...
Güzellik! ..
Allah'ım! ..
Nereden? ..
Elbette...
Şu iki yarın arasından,
Belki iri çınarın dalından,
Çoktandır unutulan;
Köhne mağaradan! ..
Mor üzüm gülüşleri,
Buselere karışır;
Sanki...
Yerden sular;
Fışkırır da fışkırır;
Bir geçmişi fiskeler;
Gönül deler...
Gönüldeler! ..
Niye ki!
Öteler kirlerle yarışır! ..
Yeşili çok ağaçlar;
Sarıya dayanmış dallar;
Tabii ki...
İnsan hüzne dalar! ..
Su sesini unutanlar...
Uyuyanlar...
Uyananlar...
Ağlayanlar! ..
Bunda doydum; hem doymadım!
Çünkü su sesine doyulmaz;
Hiç dayanılmaz... Doyulmaz! ..
Bazen su sesi duyulmaz; duyulamaz! ..
Neden? ...
Neden, biliyor musun?
Hiç bilmiyorsun!
Bir köhnelikte olsa...
Su sesi! ..
Şırıldayan su sesi...
Oysa! ..
? !
(05.10.2008 18:30-Malatya)
Arif TatarKayıt Tarihi : 11.10.2008 10:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Su sesi... Her gönlüme girişinde yeniden doğarım... Ama hep özlerim... Ararım! .. Çoğu zaman bulamam! .. Gözyaşlarımın sesi olsaydı; onu dinlerdim onu; nafile! Her gün pınarlarımız bir bir kuruyor... Göllerimiz, kurudu kuruyacak! .. Denizlerimiz, vurgun siyaha döndü; çırpınışı hiddetli! .. Hiç olmazsa göz pınarlarımız kurumasın, kurumasın! Artık, tek sığnağımız o oldu! .. Hançeremiz kapandı; kuru sesler aldı, yürüdü... Bana su sesi gerek; o gerek! .. Şimdi su sesine gidiyorum... Eğer, bulabilirsem... İşte; su sesi, demek; müjdelemek ne güzel! O kadar istiyorum ki bu müjdeyi vermeyi! ..
![Arif Tatar](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/10/11/su-sesi-3.jpg)
TÜM YORUMLAR (59)