Yağmur yağıyor du, biz sıcaklığımızla deniz kenarında üzerimize düşen damlaların buharını kokluyorduk. Herkesin taşıdığı kendi buharı vardı ve ortak bir buhar kokusunu çekiyordu yan yana üç adım...
Geceydi, zamanın ve dördüncü nefesin adı oysa biz duygularını yağmura dökme niyetiyle üç adımdık, kenarıydı denizin ıslaktı giysiler, tarihsel anıydı yaşayabilme düşüncesinin, kalırdık geceye yorgun gözlerle. Düşlerdik geceye planlanan bir devrimi veya yalnızlığımıza karşı bir ayaklanma tasarısını yada heyecan adlı adımlara yeni isimler bulmayı ve büyümeyi...
Büyürken düşlerimiz gecenin eşsiz sığınağın da ben gitmeliydim başka düşleri büyütmeye...
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla