'Bir bardağı sağlam taşımadığını
Düşürüp kırıldığı zaman anlarsın.
Ben seni bardağın içindeki su misali sevdim.'
Berrak, temiz ve bir o kadar da saf.
En ufak bir sarsıntıda bile vurdum kenarlarına
Belki de bardağa olan aşkımda buydu tek zaaf.
Nerden birdim benim yapmadığım çalkantı zarar verecek sana.
Son sarsıntıyla paramparça oldun, sen.
Tutmaya çalıştım, nafile, daha çok saçılan, ben.
İstedim ki her parçanda bir damla olayım,
Kuruyup giderken senin içinden altıldım.
Uzaklaşırken suçsuz yere senden her an
Kaderim medet umar oldu rüzgâr ve buluttan
Yağmur yağmalıydı beni getirmeliydi sana
Ve esmeliydi rüzgârlar sadece senin kırıklarına.
Ümitlerim hüznüm oldu masmavi bir yolculukta
Hayatıma gece çöktü, yok olup gittim ufukta.
Çok zaman sonra gördüm bir ışık ve ardından bir gürültü
Ağladım işte o an, onca bulut göz yaşımla beraber düştü.
Şimdi bir okyanusun tam da ortasındayım
o bir bardak sudan da geriye kalan tek bir damlayım.
Saf, berrak ve temiz, gülüp geçtiğim haller...
Tuz, kum ve yeşil şimdi benim içimdekiler.
sen mi?
Duydum ki ilk yağmur sularıyla akıp gitmişsin
Parçalarını bir köşede toplayıp, yeniden dirilmişsin.
İçine dolan çamurlu suya vermişsin bir hayat,
Bu, içilesi bir suyken bile senden duymadığım bir VAAT...
(05 Nisan 2008)
Ahmed Ömer HalatKayıt Tarihi : 16.4.2008 18:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!